"çatlaklara" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكسور
        
    • كسور
        
    • الشقوق
        
    • التشققات
        
    • من حيث تشكلت
        
    Ya hücre hasarına ve çatlaklara aynı şey sebep olduysa? Open Subtitles ماذا لو أن الكسور الضرر الخليوي كان سببه شيء واحد؟
    Alın kemiğindeki örümcek ağı şeklinde duran çatlaklara bak. Open Subtitles إنظري الى الكسور بشبكة العنكبوت على عظام الجبهة
    Ayak parmaklarındaki ve ayaktarağındaki çoklu çatlaklara göre, bir boğuşma, evet var. Open Subtitles كسور متعدده على السلاميات الطرفيه و الوسطى اضافة الى الامشاط يمكن ان يكون مؤشراً على
    İlaç kemiklerini zayıflattığından kötü bir düşüş aynı tip çatlaklara sebep olabilirdi. Open Subtitles مع تأثير الأدوية على عظامه، كان سقوط سيّئ لينتج نفس كسور القوس العصبية.
    Su bu küçük çatlaklara girdiğinde, betonun kalsiyum oksitini nemlendirir. TED عندما تدخل المياه لهذه الشقوق الصغيرة ترطب أكسيد الكالسيوم للخرسانة.
    Yerdeki çatlaklara basmam ve bazen geri, geri yürürüm ve herkes beni engelleyebilecek birer metafor gibi görünür gözüme. Open Subtitles لا أدوس أبداً على الشقوق وفي بعض الأحيان أتمشى للوراء، وكل شخص أراه يصبح مجازاً للأشياء التي قد توقفني.
    Direnmiş olması gördüğümüz çatlaklara sebep olmuş olabilir. Open Subtitles يمكن للعراك أن يكون السبب وراء التشققات التي رأيناها
    Ama bu yeni iki yarım kemeri alıp, dış duvardan uzatıp çatlaklara yakın bölgelere koyacağız. Open Subtitles ولكن مع أنصاف الأقواس هذه إنها تشكل ثقباً إلى الجدار الخارجي بالقرب من حيث تشكلت تلك الثقوب
    Kalçadaki şu uzunlamasına çatlaklara bir bakın. Open Subtitles ألقي نظرة على هذه الكسور .الطولية في عظم الفخد
    Siz karmaşık çatlaklara mikro seramik pinler naklediyorsunuz. Open Subtitles انت رزعت عضيات خزفيه مدبسه في الكسور المعقده
    Vücudunun üstü, köpük halteri sallayıp o çatlaklara sebep olacak kadar güçlü. Open Subtitles إنهُ بالتأكيد لديه القوة بالنصف العلوي ليلوح بالأوزان المزيفة... . بالقوة اللازمة ليُسبب تلك الكسور
    Anat kanamaya ve çatlaklara neden olabilecek bir şey... Open Subtitles - أجل، بالطبع - شيء يمكن أنّ يتسبب في كسور
    Titanyum, magnezyum, tavlı bor tanecikleri, kafatasındaki çatlaklara gömülmüş. Open Subtitles تايتينيوم)و(ماغنيسوم)و(البورون ) كلها في كسور هذه الجمجمة)
    Fakat bu küçücük hareketler etkileşen levhalarda derin çatlaklara neden olmaya yetecek kadar güçlüdür. TED لكن هذه الحركة الصغيرة قوية بما فيه الكفاية لتسبب الشقوق العميقة في الصفائح المتفاعلة.
    hamam böcekleri gibi döşemenin altına saklanırlar, duvarlardaki çatlaklara girerler, tahtalara gizlenirler. Open Subtitles مثل الصراصير, يختبئون تحت الارض فى الشقوق ,فوق الجدران و فى الاشغال الخشبيه
    Arasına düştüğümüz şu parçacık ve çatlakların aralarındaki çatlaklara bak, hiçliğin delikleri. Open Subtitles بين الذرات و الشقوق التي ننهار خلالها ثقوب العدم
    Topuğundaki şu küçük çatlaklara bak. Open Subtitles -انظرِ لكل تلك التشققات بكعبكِ
    Mikroskobik yarıklar, çatlaklara benzer. - Biliyorum. Open Subtitles - شقوق مجهرية ، مثل التشققات
    Ama bu yeni iki yarım kemeri alıp, dış duvardan uzatıp çatlaklara yakın bölgelere koyacağız. Open Subtitles ولكن مع أنصاف الأقواس هذه إنها تشكل ثقباً إلى الجدار الخارجي بالقرب من حيث تشكلت تلك الثقوب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more