"çatlaklardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشقوق
        
    • الكسور
        
    • التشققات
        
    • الصدوع
        
    Gece olduğunda bazı tuhaf canlılar çatlaklardan çıkar ve resifin üzerinde dolaşırlar. Open Subtitles عندما يحل الليل تتسلل بعض المخلوقات الغريبة خارجة من الشقوق وتتسلق الشعاب المرجانية
    Geleneksel gruplar, çatlaklardan sıvışanları barındırmaz. Open Subtitles اولئك الذين يمرون عبر الشقوق هم الذين لا تتقبلهم المجموعات المختلفة
    ...ahlâksızlığın neden olduğu çatlaklardan onları duyulabiliriz. Open Subtitles من خلال الشقوق التي صنعتها الأعمال الوحشية ، والعنف والظلم
    En çok düzeltilen sıkıştırılmaya oluşmuş çatlaklardan bir kaçı ayak kemiği ve kaval kemiğinde. Open Subtitles عدد من الكسور المُصلحة بالضغط في عظمة القصبة والكاحل
    Volkanik çatlaklardan muazzam miktarlarda karbondioksit çıktı. Open Subtitles كميات هائلة من ثاني أكسيد الكربون تدفقت من التشققات البركانية.
    Yer altı suları genişler ve kendisine buzdan yüzeyin altındaki çatlaklardan yol açar. Open Subtitles يتمدّد الماء بالباطن ويشق طريقه للأعلى عبر الصدوع في السطح الجليدي
    2,5 km aşağıdaki bu hidro-termal bacalar yer kabuğundaki çatlaklardan 450 derece sıcaklıkta su püskürtür. Open Subtitles عند عمق ميل ونصف، منافس المياه الحارّة تطرح مياه عالية السّخونة عند 450 درجة مئويّة. من الشقوق في قشرة الأرض.
    Eğer köprünün altından bakarsanız, onları çatlaklardan çıkarken seyredebilirsiniz. Open Subtitles إذا بحثت أسفل الجسر ستراها قد هجرت تلك الشقوق الموجودة هناك.
    Sermaye, kötü yönetim yüzünden açılmış çatlaklardan sızıyor. Open Subtitles في الوقت الحالي رأس المال يتسربُ إلى الشقوق بسبب سوء الإدارة
    Bu çok yorucu. çatlaklardan bir şeyler görebilmek için sürekli dış cepheye balyozla vurmak gibi. Open Subtitles إنه أمر متعب دائماً نطرق الواجهة بالمطرقة لنحصل على مجرد نظرة عبر الشقوق
    Ama güçle üstün gelmeye çalıştığımız her seferinde çatlaklardan kaçıp gitti. Open Subtitles لكن في كل مرة نحاول قهره بالقوة فهو ينزلق من خلال الشقوق
    Görünüşe göre çatlaklardan epey su sızıyor. Open Subtitles بالتأكيد يبدو هناك الكثير من الأمور تنزلق من الشقوق
    Öyleyse benliğe bir not: Kurulmuş dünyamızda çatlaklar görünmeye başladı ve o çatlaklardan okyanuslar yükselmeye devam edecek ve petrol ve kan, nehirler dolusu. TED وإذن هذه ملاحظة للذات: بدأت الشقوق في الظهور على جدران عالمنا الاصطناعي، والمحيطات ستتواصل في التسرب من هذه الشقوق، وكذلك الزيت والدماء، أنهار من الدماء.
    Bunların hepsini yapsak bile, bazı çocuklar çatlaklardan içeri düşecek ve katil olmadan hemen önceki bölüme geçecekler ve çocuk adalet sistemine dahil olacaklar. TED حتى وان فعلنا كل هذه الاشياء، بعض الاطفال سيسقط من خلال الشقوق وسيصلوا الى الفصل الاخير قبل ان تبدا قصة القتل وسينتهي بهم المطاف الى نظام الاحداث القضائي
    Bazen verandadaki çatlaklardan katran çıkıyor. Open Subtitles بعض الأحيان نرى شيء ... كالقُطران يأتي من تلك الشقوق في الفِناء.
    Erebus'un zirvesi buradaki çatlaklardan birinden çıkan buharla büyüyen bir buz fümerolüdür. Open Subtitles قمة إريبس وfumarole الجليد التي تنمو من البخار يخرج من واحدة من الشقوق هنا.
    Bütün olay çatlaklardan tırmanmak. Open Subtitles ألامر كله يتمحور علي تسلق الشقوق
    Süt içenlerin çatlaklardan herhangi bir koruması görülmedi. Çalışma: Open Subtitles لم يكن لمن يشربن الحليب أدنى حماية مِن الكسور.
    Bu çatlaklardan bazılarında kireçlenme vardı. Open Subtitles بعض الكسور بها بعض الكالسيومات
    Ama mağara tünellerinin karanlığı içinde devasa tropik ağaçların, kireç taşındaki çatlaklardan sızarak su dolu mağaralara ulaşan kökleri vardır. Open Subtitles لكنفيظلامأنفاقالكهف، فإن جذور الأشجار الأستوائية العملاقة قد شقت طريقها عبر التشققات في "الحجر الجيري"... لتصل للكهوف العملاقة المغمورة بالمياه...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more