Önlerine çıkmak için, şu çatlaktan tırmanmalıyız. | Open Subtitles | لكي نظل متقدمين عنهم يجب علينا انا نعبر خلال هذا الشق |
Pekala, o ufak çatlaktan geçecek kadar ufak ama o kayayı kaldıracak kadar güçlü bir alete ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حسناً، نحتاج لجهاز صغير كفاية يتلاءم في ذلك الشق الصغير، لكن قويّ بما يكفي لرفع تلك الصخرة. |
Motor odasındaki çatlaktan çok fazla su sızdı. | Open Subtitles | بسبب الشق في غرفة المحرك تسرب الكثير من الماء |
Buraya kazayla geldik. Zamandaki bir çatlaktan düştük. | Open Subtitles | لقد جئنا هنا بمحض الصدفة سقطنا في شق في الزمن |
- Yani doğruca bir çatlaktan düştüm ve şimdi hiç doğmamış mı oldum? | Open Subtitles | اذا فقد سقطت عبر شق لأكون غير مولودٍ أصلا |
Şu çatlaktan gelmiş olmalısın. | Open Subtitles | لابد انك اتيت من خلال ذلك الشق |
Yerkabuğunda oluşan çatlaktan yüzeye yükselen lavlar, bir dizi genç yanardağ yaratıyor. | Open Subtitles | الحمم البركانية ترتفع إلي السطح من خلال هذا الشق في القشرة الأرضية... مكونة سلسة من البراكين الصغيرة... . |
- Bu ince çatlaktan mı? | Open Subtitles | خلال ذلك الشق الضيق؟ |
çatlaktan geçerek-- | Open Subtitles | ...مررنا عبر الشق |
Bu binadaki her çatlaktan sızıyor, herkesi ve her şeyi etkiliyor. | Open Subtitles | من خلال كل شق في المبنى ويدمر الأخضر واليابس |
Aşıklar tatlı sözlerini duvardaki bir çatlaktan birbirlerine fısıldarmış. | Open Subtitles | العاشقان إضطُرّا لأن يهمسا بخواطرهما التافهه العذبة خلال شق ٍ فى الجدار! |
...Albany seni zamandaki bir çatlaktan evine kadar takip mi etti? | Open Subtitles | ألبنى تتبعك الى المنزل... من خلا ل شق فى الزمن -لقد أخبرتك عنه |
Bekle bir dakika! Nick ve ben çatlaktan konuşarak tanıştık! | Open Subtitles | إنتظر لحظة، (نيك) وأنا تعارفنا بعد أن تبادلنا الحديث خلال شق ٍ بين كشكين. |