Hayır, bilmiyordum. Yine de çeşme çok güzel, değil mi? | Open Subtitles | كلا لم أعرف ذلك، لكن مع ذلك إنها نافورة جميلة. |
Yüz ağızlı bir çeşme gibiymişim, her bir ağzından al kanlar akan. | Open Subtitles | الذي له نافورة بمئة صنبور تقطر دماً نقياً |
Bu benim Nil'im, Ganj'ım, Ürdün'üm, Gençlik çeşme'm, ikinci vaftizimdi. | Open Subtitles | كان ذلك غسلي في نهر النيل و نهر الجانج و نهر الأردن نافورة الشباب و اللحظة التي تعمدت فيها ثانيا |
İşediğinde, çişi hep şu küçük deliklerden geldi çeşme gibi. | Open Subtitles | عند التبول، كان البول يخرج من كل هذه الفتحات مثل النافورة |
Çıkışta bir çeşme var, İstersen ellerini ona daldırabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك غسلهما في النافورة وأنت خارجة إن أحببتي |
çeşme suyu kullanıldığında ise beyin çevresindeki sıvılara amip servis etmeye yarar. | Open Subtitles | مع ماء الصنبور يمكن ان يصبح كنظام لتوصيل الأميبا للسوائل حول دماغه |
Ali, iplerden ayrılıp ona bir sağ vurdu ve Foreman'ın yüzünden çeşme gibi dökülen teri görebilirdiniz ve birden farkına vardım ki bu çılgınlık daha önceden planlanmış. | Open Subtitles | خرج علي الحبال وضربه على حق ويمكنك ان ترى العرق من أجل الخروج مثل نافورة قبالة وجه فورمان في وكنت أدرك فجأة وجود التصميم في هذا الجنون. |
Etrafında kalp şeklinde demir parmaklıklar olan bir çeşme vardı ortada. | Open Subtitles | هناك قضبان حديدية علي شكل قلب و نافورة في المنتصف |
Küçükken üstüne mermer bir çeşme devrildiği için. | Open Subtitles | ذلك عندما كنت طفلاً رضيعاً، وسقطت نافورة رخاميّة على رأسك |
Kafasından büyük ve güzel bir çeşme yaparsınız böylece su çıkarken devamlı size tükürmüş olur. | Open Subtitles | ويمكنكم الحصول على نافورة كبيره و لطيفه لرأسه حتى عندما يخرج الماء يكون يبصق عليكم طوال الوقت |
Mavi çeşme yakınında bir yerim var, güzel bir okyanus manzarası, birlikte gündoğumunu izlemiş olabiliriz. | Open Subtitles | ثم م ، لديها مهماز لديك المصارعة بالقرب من نافورة الأزرق، منظر جميل للمحيطات ، عينة ي السلطة انظر شروق الشمس معا. |
Amerika'da böyle bir çeşme yok ve buraya gelince içim heyecanla doluyor. | Open Subtitles | لا يوجد نافورة كهذه فى امريكا اجدها ممتعه للغايه ومرحه |
Ama kurban çeşme ya da havuz yakınında bulunmadı. | Open Subtitles | أجل، لكن لمْ يعثر عليه في أيّ مكان بالقرب مِن بركة أو نافورة. |
Bir çeşme sesi bile anıları canlandırabilir. | Open Subtitles | حتى صوت أي نافورة قد تُذكره ببعض الذكريات |
Amerika'da böyle bir çeşme yok ve buraya gelince içim heyecanla doluyor. | Open Subtitles | فليس هناك نوافير مثل هذه النافورة في الولايات المتحدة الأمريكية لذا أرى بأنها مسلية وممتعة |
İki kızım var ve adliye binası yakınlarında eskiden çok sevdiğim fıskiyeli bir çeşme vardır. | Open Subtitles | لدي ابنتان وكانت هناك هذه النافورة بجانب المحكمة التي اعتدت أن أحبها |
Tam bir saçmalık. O çeşme yine de kamu malı, değil mi? | Open Subtitles | يا له من هراء تلك النافورة عامة, أليس كذلك؟ |
Bu kadının kalbinden anlayamadığım bir nedenle çeşme misali kan geliyor. | Open Subtitles | قلب هذه المرأة ينفجر مثل النافورة بدون سبب واضح. |
- Peki o çeşme nasıl da romantikti? | Open Subtitles | و كم كانت تلك النافورة رومانسيّةً؟ في غاية الرومانسيّة. |
Ama eğer çay derken, kast ettiğin şey çeşme suyu içmekten kastın ise burundan içeri dökmekse. | Open Subtitles | ان كنت بكلمة شاي تعنين ماء الصنبور المملح و بكلمة شرب تقصدين ان يقوم بسكبه في انفه |
Pardon bayım, bayım. Evet, güvercinleri besleyeceğiniz çeşme bankanın arkasında. | Open Subtitles | المعذرة سيدي، النافوره حيث يمكنك إطعام الحمامات هي خلف البنك |
Bana bak, çeşme oldum! | Open Subtitles | أنظروا لي ، أنا نافوره |
Ben açınca olay yeri, bir çeşme veya müze gibi güzel bir yer oluyor. | Open Subtitles | عندما التقط الهاتف.. يكون مسرح الجريمة. ينبوع أو متحف أو مكان لطيف |