Burada genel bir çekiç görüyoruz ve çekiçler zaman içinde gitgide daha kendilerine özgü oluyor. | TED | بحيث أننا نشهد مطرقة عامة، وتصبح المطارق أكثر وأكثر تحديداً عبر الزمن. |
Sadece çekiçler ve laptop gibi aletler değil. | TED | ليس فقط المطارق والأدوات كالحواسيب المحمولة. |
Biz çekiciz ve hastalarımız da çivi ve çekiçler, çivileri tanımaya çalışmazlar. | Open Subtitles | .. نحن المطارق ومرضانا هم البراغي والمطارق لا تتعرف على البراغي إنهم يطرقونها. |
Akbabalar ve çekiçler? | Open Subtitles | نسور و مطارق ؟ ؟ |
Akbabalar ve çekiçler? | Open Subtitles | نسور و مطارق ؟ |
Kaderin nalbandı olan bu kılıç bütün kılıçları çekiçler. | Open Subtitles | إنها يد القدر تلك التي صكت هذا السيف |
Daima birbirlerine çekiçler, tuğlalarla vururlardı ve hiç yaralanmazlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يستندون برؤوسهم على بعض مع المطارق والطوب والأشياء التي لا تؤلم |
Gecenin bir yarısı toz ve güçlü darbeler vuran çekiçler gördüm. | Open Subtitles | أشعر بدوامة الموت ورؤية الأتربة و اصوات المطارق في منتصف الليل أشعر بدوامة الموت ورؤية الأتربة و اصوات المطارق في منتصف الليل |
Sert çekiçler, yumuşak çekiçler. | Open Subtitles | المطارق الصلبة واللينة... |
Kaderin nalbandı olan bu kılıç bütün kılıçları çekiçler. | Open Subtitles | إنها يد القدر |