| Seninle açık konuşacağım dostum. Bu iş çekiciliğini kaybediyor. | Open Subtitles | سأكون صريحاً معك يا صديقي هذا العمل يفقد سحره بسرعة |
| Bir sır bir kez açıklandı mı tüm çekiciliğini kaybeder, tüm tehlikesini de. | Open Subtitles | ما أن يفسّر السرّ فإنه يفقد كل سحره وخطورته أيضاً |
| Yakışıklılığını ve çekiciliğini insanlardan her istediğini alabilmek için kullanacak.. | Open Subtitles | سحره ووسامته ليجعل الناس تُعطيه مهما يُريد. |
| - çekiciliğini kullan. | Open Subtitles | استفد من جاذبيّتك |
| Fotoğraflarda eşinizin saçı çekiciliğini ve geniş yetkisini azaltacak tarzda kesilmiş. şirket yöneticilerinde çok sık görülen bir şey. | Open Subtitles | في الصور يتم قص شعر زوجتك في عرض الأزياء للتقليل من أهمية جاذبيتها |
| çekiciliğini direkt olarak ona yöneltmişti. | Open Subtitles | ما يشير بوضوح لتأثير سحره عليها |
| çekiciliğini kaybetmemiş ama. Öyle mi? | Open Subtitles | ليس من دون سحره |
| çekiciliğini geri kazanıyor şu an. | Open Subtitles | انه يحاول استعادة سحره وحسب |
| Fotoğraflarda eşinizin saçı çekiciliğini ve geniş yetkisini azaltacak tarzda kesilmiş. | Open Subtitles | في الصور يتم قص شعر زوجتك في عرض الأزياء للتقليل من أهمية جاذبيتها |
| - Onu çaldın! çekiciliğini kaybetmişti! | Open Subtitles | قد فقدت جاذبيتها |
| çekiciliğini tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أتخيل جاذبيتها |