Gerçek bir adamın, yaptığı şeyler üzerine dikkat çekmesine, gerek yoktur. | Open Subtitles | الرجل الحقيقىّ لا يحتاج إلى إلى جذب الانتباه لأفعاله. |
Demek istediğim, sevdiklerimizin hayatı bazılarının sadece bir fişi çekmesine bağlı... | Open Subtitles | أقصد, من الصعب عليهم جذب قابس من يحبونهم |
Tekrar polisin ilgisini çekmesine yarayabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنه ربما يساعد هذا في جذب انتباه الشرطة مجدداً. |
Yeşil parlama yeteneği, sıcak bir yaz akşamında kendine bir eş çekmesine yardım eder ama parlayabilen birçok canlıdan sadece biridir. | TED | لدية القدرة على الإضاءة بالأخضر و هذا يساعده فى جذب رفيقة له فى ليالى الصيف الدافئة لكنه واحد من كثير من الكائنات التي تستطيع الإضاءة |
Eğer Katsumoto'nun diğer Smaurayları yanına çekmesine izin verirsek... isyan on yıl sürer. | Open Subtitles | اذا كان "كاتسوموتو" يعمل على جذب ساموراى اخرين لهذا السبب سنظل 10 سنوات اخرى من الهمجية |
Derinlerde yüzerdim çünkü dalgaların beni çekmesine dayanabilirdim. | Open Subtitles | "كنتُ أغوص عميقًا لأنّه كان بمقدوري مقاومة جذب المدّ" |
Bu zamansız ölümün senin ilgini çekmesine sevindim. | Open Subtitles | لكنّي سعيدة أنّ موته قد نجح {\pos(195,220)}.في جذب انتباهك |