Onaysız üretimden dolayı yedi ölü ve şirket endişeli bile değildi ama ülke çapında bütün şişeleri geri çektiler. | Open Subtitles | سبعة ماتوا من سوء المنتج ولم تكن مسؤليّة الشركة، لكنّهم سحبوا كل علبة من الأسواق من كل أنحاء العالم |
Hayır, ama dün gece arabasını gölün dışına çektiler. | Open Subtitles | لا ، لكن سحبوا سيارته لخارج البحيرة ليلة أمس |
Kuruluş şemasını çektiler. Diğer şirketlere de daldılar. | Open Subtitles | لقد سحبوا للتو الهيكل التنظيمي للإختلاس من الشركات الأخرى. |
Tam kurtuldum sanırken, beni tekrar içine çektiler. | Open Subtitles | عندما ظننت أنني خرجت سحبوني للداخل |
Onu yuvalarına çektiler. Sindirmek için bile durmadılar. | Open Subtitles | لقد سحبوه إلى عشهم وبالكاد توقفوا عن الأكل |
Neden benim fotoğrafımı çektiler de Aziz'inkini çekmediler? | Open Subtitles | لماذا قاموا بأخذ صورة ليّ و لم يفعلوا المثل لـ (عزيز) ؟ |
Ne yaptılar peki, tamirci mi gönderdiler yoksa veledi zinayı çektiler mi? | Open Subtitles | إذاً, ماذا فعلوا, هل أرسلوا ميكانيكي إلى الموقع, أم سحبوا الداعرة, أم ماذا؟ |
- Bana bir yüzlük borçlusun. - Teklifini geri çektiler. | Open Subtitles | ـ أنت تدين لي بمائة دولار ـ لقد سحبوا العرض للتو |
Sanırım isimleri öğretmenler odasında çektiler. | Open Subtitles | أجل، أظنهم سحبوا الأسماء في حجرة المدرسين |
Ödenmeyen cezalar yüzünden arabami çektiler. | Open Subtitles | سحبوا سيارتي بسبب مخالفة الوقوف |
Muhafızları çektiler. İçeride seni bekliyor. | Open Subtitles | لقد سحبوا الحراس إنه ينتظرك في الداخل |
- Anlaşmayı iptal ettiler. - Anlaşmayı aynen geri çektiler. | Open Subtitles | سحبوا العرض - بل اقتلعوا العرض من جذوره - |
Teklifi geri çektiler. | Open Subtitles | لقد سحبوا العرض |
- Sana bıçak mı çektiler? | Open Subtitles | هل سحبوا شفرة عليك؟ |
Bursumu geri çektiler. | Open Subtitles | سحبوا منى المنحة الدراسية. |
Arabayı I-83 hurdalığına çektiler. | Open Subtitles | سحبوا السيارة إلى ساحة قبالة I-83. |
Adayligini geri çektiler. | Open Subtitles | لقد سحبوا ترشيحه |
Arabayı çektiler. | Open Subtitles | لقد سحبوا السيارةَ |
Tam kurtuldum sanırken, beni tekrar içine çektiler. | Open Subtitles | -عندما ظننت أنني خرجت، سحبوني للداخل |
Tuhaflıkları yüzünden sahadan çektiler, emekliliğine üç hafta vardı. | Open Subtitles | لقد سحبوه من الميدان بسبب تصرفاته الغريبة لقد كان قبل التقاعد بثلاثة أسابيع |