"çektim" - Translation from Turkish to Arabic

• سحبت
• أخذت
• التقطت
• صورت
• إلتقطت
• اخذت
• سحبتُ
• إلتقطتها
• جذبت
• سجلت
• عانيت
• أخرجت
• التقط
• إلتقطتُ
• دخنت

Ordan paramı çektim ve bir bankaya koydum, orda büyümeye devam ediyor.
سحبت آلافي من هنالك و وضعتها في بنك حيث لا زالت تتنامى

Benim buradan anladığım kadarıyla, tetiği ben çektim, ama silahı dolduran sendin.
وعندما رأيت كل هذا سحبت الزناد ولكن أنت من قام بوضع الرصاص

Ufak bir şey daha var: Paketlemeden önce çıplak fotoğraflarımı çektim biraz.
حسناً ، هناك إضافة صغيرة أخذت لنفسي صور عارية قبل أن أغلفّها

Çocukların birkaç fotoğrafını çektim, sonraki gün posterlerle çıkageldim ve onları yapıştırdık.
فقط التقطت بعض الصور للاطفال, وفي اليوم التالي جلبت الملصقات وبدأنا لصقها.

26 saat boyunca, kapalı bir timsah siperliğinde 5 metre havada fotoğraf çektim.
صورت لمدة 26 ساعة مختفيا في مخبأ تمساح بارتفاع 18 قدماَ في الهواء.

Bu resmi sadece birkaç dakika önce buradan 10 blok uzakta çektim.
إلتقطت هذه الصّورة منذ بضع دقائق على مسافة 10 مباني من هنا

Softbol sahası ve ikinci kurbanın dairesinin etrafından fotoğraflar çektim.
اخذت بعض الصور في ملعب البيسبول وفي شقة الضحية الثانية.

Bir sonraki sabah, bankaya gittim ve bütün birikimimi çektim.
في الصباح التالي، ذهبتُ إلى المصرف، و سحبتُ كل مدّخراتي

Elimi bir geri çektim ki eldivenimin içinden geçmiş uzun, siyah denizkestanesi dikenleriyle dolu, yani elimin içinden geçmişler.
سحبت يدي إلى الوراء، كانت أشواك القنفذ الطويلة السوداء قد اخترقت قفازاي، وبالتالي انغرست في يدي.

Paramı çektim, benim çocukların parasını ödedim ve kapattım.
سحبت أموالي ، ودفعت لموظّفيّ وأنا مقفلة الآن

Geçen sefer kibrit çektim, değil mi?
إسمع,لقد سحبت عودا المرة الماضية أليس كذلك ؟

Ama ben bu fotorafı, Assam'da, ormanın ortasındaki bir ekolojik kampta çektim.
لكنني أخذت هذه الصورة في حمام خلف خيمة في مخيم صديق للبيئة في أدغال أسام

Tracy ve arkadaşı da oradaydı. Onların da resmini çektim.
وكانت " ترييسي " وصديقها هنا لذا أخذت صورتهم أيضاَ

Evet. Ve senin için yeni belediye binasının fotoğraflarını çektim.
أخذت كذلك بعض الصور لمبنى البلدية الجديد.

Ve geçen yıl bir sürü fotoğraf çektim; çok az kişi bu fotoğraflarla ne yapacağımı biliyordu, ama bir sürü fotoğraf çektim.
ولقد التقطت الكثير من الصور العام الماضي قليل من الناس من عرف ما كنت أنوي أن أفعله لكني التقطت الكثير من الصور.

Ben de bir gün kendisine zarar verirken onun fotoğrafını çektim
لذلك في أحد الأيام، التقطت صورة له وهو يقوم بإيذاء نفسه.

Bu videoyu geçen hafta çektim.
صورت مقطع الفيديو هذا في الأسبوع الماضي.

Düğünlerin ve yaşlı aile üyelerinin resimlerini çektim, hatıra kalmasını istedikleri şeyleri çektim.
إلتقطت صوراً لحفلات زواج وأعضاء أسرتي الكبار، أشياء أرادوا تذكرها.

İçime çektim ve öksürmeye başladım ve sonraki on dakika öksürmekle geçti.
اخذت نفسا، ولكننى بعدها اخذت فى السعال لمدة عشر دقائق.

Ama ödemek için emeklilik hesabımdan para çektim. Sorun yaşamayacağımızı söylediler.
لكنّي سحبتُ مالاً من حساب تقاعدي لتغطيته

Tek istediğim şey Eyfel Kulesi'nin önünde romantik bir öpüşme fotoğrafı çekmekti ve çektim de.
وكل ما أردته هو صورة لقبلة رومانسية أمام برج إيفل ، والتي إلتقطتها بالفعل

Dikkatleri çektim, çocuklara ve vitiligolu insanlara odaklandım.
لقد جذبت الانتباه وحولته إلى الفتى وآخرين من المصابين بالبهاق.

48 kare çektim, eğer hoşuna giderse sonunu hızlandırırız.
لقد سجلت 48 وضعية للمشهد .. يمكنك تسريع الخاتمة اذا أردت

Ben hayatım boyunca herhangi birinin çekebileceğinden daha fazla acı çektim.
لقد عانيت أكثر من أى شخص يجب أن يعانى فى حياتة

Bir kaç tane fotoğraf çektim, uydu telefonumu çıkardım.
ألتقطت بعض الصور. أخرجت هاتفي المحمول الذي يعمل عبر الأقمار الاصطناعية.

Bir çocuğun fotoğrafını çektim. Neden istediğini bilmiyorum.
التقط صورة لطفل ولم أكن أعلم لماذا ستريدها

Ne demek istiyorsun? Şey, geçen hafta, şirket arazisine gizlice girdim, birkaç resim çektim.
حسناً، الأسبوع الماضي، تسلّلتُ إلى منشأة الشركة، إلتقطتُ بضعة صور

Bir hafta sonu kafayı çektim. Kendi zamanımdı...
لقد دخنت سيغارة ماريجوانا في عطلة نهاية الأسبوع, في وقتي الخاص