"çelişen" - Translation from Turkish to Arabic

    • متضاربة
        
    • متناقضة
        
    • تتناقض
        
    • يناقض
        
    Yani kendi kafamın içinde çelişen yargılar vardı. Open Subtitles كما تعلمون, لدي قرارات متضاربة داخل رأسي
    Tutuklanan Suudi vatandaşı ile ilgili birbiriyle çelişen bilgiler ediniyoruz. Open Subtitles لقد تلقينا تقارير متضاربة حول إعتقال سعودي الجنسية في وقتٍ سابق.
    Adamlarımdan birbiriyle çelişen tavsiyeler alıp duruyorum. Open Subtitles وعلينا فعل ذلك بسرعة وأتلقى نصائح متضاربة من رجالي
    Diğer orkideler çelişen renkler ve insanlara görünmezken böceklerin dayanamadığı morötesi noktalar geliştirdi. TED أنواع الأوركيد الأخرى طورت ألوان وبقع فوق البنفسجية متناقضة– غير مرئية للانسان ولكن الحشرات لا تقاومها.
    Bizi buraya kapatıyorlar, kapıyı kilitliyorlar önümüze bir sürü birbiri ile çelişen kanıt atıyorlar ve sonra da bizden adil bir karar vermemizi bekliyorlar. Open Subtitles يرموننا هنا ويغلقون علينا الأبواب ويرمون أدلة كثيرة متناقضة
    Onlardan beş tane yediğin zaman sözleri az önceki açıklamanla çelişen şarkılar uydurmuştun. Open Subtitles لقد كتبتي أغنية بعد أن أكلتي خمسة منهم بالقصائد الغنائية التي تتناقض في القافية
    İlk değerlendirmenizle çelişen bir şey yok. Open Subtitles وليس هناك ما يناقض التقييم المبدئي الخاص
    Çıkarları çelişen iki farklı taraf söz konusu gibi. Open Subtitles وكأنه يبدوا لدينا طرفين بمصالح متضاربة
    Ben de, düzensiz CIA saçmalıklarına daldım ve çelişen bilgilerin içinde boğuldum. Open Subtitles لذلك غرقت في ضياع "بسبب هراء عدم تعاون "المخابرات المركزية وأنا غارق حتّى أذنيّ في معلومات متضاربة
    Ait olmadığın bir yerde yaşamak zaten yeterince zor ama bunu bilmek aklında birbiriyle çelişen gerçeklikleri tutmak insanı deli eder. Open Subtitles مِن الصعوبة أن نعيش على أرضٍ لا ننتمي إليها، لكن معرفة ذلك... وجود وقائع متضاربة في رأسك... سيدفعكِ إلى الجنون.
    Birine çelişen bir senaryo anlattıysan başka tabii. Open Subtitles ما لم يكن بالطبع انك قد قلت ... نسخة متضاربة من هذا لأي شخص
    (Gülüşmeler) Eğer size tekrar birbiriyle çelişen veriler gösterirsem, beyninizdeki ACC (ant. cingular cortex) aşırı çalışacak ve zorlanacaktır. TED (ضحك) لو امكننا ان نعطيكم بيانات متضاربة مرة اخرى فان الايه سي سي لديكم (القشرة الحزامية الامامية) ستصاب بفرط التشغيل
    çelişen bilgiler... Open Subtitles ... معلومات متضاربة
    Birbiri ile çelişen bir sürü fikrim var. Open Subtitles وأنا متأكدة أنها جميعاً متناقضة
    Bu odayı kullanın, kaçırdığımız ipuçlarına bakın, çelişen kanıtlara... Open Subtitles استعملو هذه الغرفة , ابحثوا عن قرائن قد فاتتنا ... ادلة متناقضة
    Neredeyse kendisiyle çelişen fikirlerdi. Open Subtitles كانت تقريباً متناقضة ذاتياً.
    Sizin yaratılışçılık görüşlerinizle çelişen parçaları yok mu ediyorsunuz yoksa onlara kimse zarar veremesin diye kilitliyor musunuz? Open Subtitles هل تدمر الأغراض التي تتناقض مع آرائكَ الدينية أو ببساطة تقوم بإخفائها حيث ألا تؤدي لأي ضرر؟
    çelişen şeyleri bile! Open Subtitles حتى التعاليم التي تتناقض مع التعاليم الأخرى!
    Evet ama bu iddia ile çelişen yeni bir delilimiz var. Open Subtitles نعم ، حسناً لقد حصلنا على مجموعة من الأدلة الجديدة هذا يناقض الدوافع
    Bu bir tezat, biliyorsun kendisiyle çelişen bir terim. Open Subtitles إنه مغفل أحمق، مجرد بند يناقض نفسه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more