"çenesinin" - Translation from Turkish to Arabic

• ذقنه
• ذقنها
• فمه
• الفك
• الذقن
• فكها

Ağzına bir şey koymadan önce çenesinin her noktasına dokunuyor.
طريقته فى أن تلامس كل قضمة ذقنه قبل أن يأكلها

En iyisi masaya oturduğu zaman, çenesinin altına bir mendil koyalım.
من الأفضل لنا وضع منشفة تحت ذقنه عندما يجلس إلى المائدة

Güverte korkulukları, onun çenesinin 10 cm altına kadar geliyor.
الدرابزين على سطح المركب وصل إلى أربع بوصات تحت ذقنها.

"Şimdiye kadar çenesinin en uzun süre kapalı görüşüm bu herhalde." diye düşündüm. Evet.
"ربما يكون هذا اطول وقت اراه فيه ويكون فمه مغلق"

Bu bir viperfish (engerek balığı), bol dişli çenesinin üzerinde, uzun bir oltanın ucunda bir yem var kocaman dişlerle dolu çenenin hemen önünde sallanıyor, Balığa ismini veren bu dişler,
هذة افعى الاسماك، و هي لديها طعم على نهاية عصا طويلة للصيد تقوسه امام الفك المسنن الذي يعطي افعى الاسماك اسمه.

Şimdi, eğer bir ejderha almaması gereken bir şeyi ağzına almışsa ve siz onu geri almak istiyorsanız sadece çenesinin altını biraz okşayın.
والآن حينما يأخذ التنين شئ ليس من المفترض أن يأخذه يمكنك جعله يُسقطها بحكة بسيطة تحت الذقن

Sue'nin bu profil görüntüsünü göstermeyi seçtim çünkü; alt çenesinin öne doğru çıktığını ve alt dudağıın öne doğru çıktığını göstermektedir.
لقد اخترت ان اريكم هذه الصورة الجانبية لـ سو ، لان ما يظهر ان فكها السفلي يبرز للامام و شفتها السفلية ايضا.

Ön ayakları çenesinin altında saklı ve tohumları ağzına yönlendiriyor.
أن سيقانه الأمامية تتحرك مختفيه تحت ذقنه وذلك لجرف البذور إلى فمّه

Birkaç adım geri çekildim, sanki penaltı atacakmışım gibi tam çenesinin altına, tam burasına bir tekme attım.
لذا، رجعتُ بضعة خطوات للخلف، كما لو أني سأركل كرة في الميدان، و أضرب رأسه هنا بالضبط، أسفل ذقنه بالضبط

çenesinin yarısı yerden kazınan 80 yaşında Ermeni bir adam için neresi güzel?
ما الرائع في رؤية رجل أرميني عمره 80 سنة ذقنه مجروح من الوقوع على الأرض؟

çenesinin altının okşanmasına bayılıyor.
حكّ ذقنه قليلاً من الأسفل، إنّه يحبّ هذا

Yani ateş eden adam önce odadaki tek silahlı adamı sırtından vuruyor Hatcher'e dönüyor, yakın mesafeden onu çenesinin altından vuruyor.
-إذن، القاتل يضع رصاصة في ظهر صاحب السلاح الآخر في الغرفة، يستدر لـــ "هاتشر" من مدى قريب ويعطيه واحدة أسفل ذقنه

Bence çenesinin altına mendil koymak zorunda değil.
لا أظنه في حاجة لمنشفة تحت ذقنه

Bir sürü başka şey yerine, tellere asılırdı ve kemanı çenesinin altına dayardı.
التقطت أوتارها من بين كثير من الأشياء... وثبتته على ذقنها...

Kemanı çenesinin altına dayardı.
ثبتته على ذقنها

Ve elini çenesinin altına koyar, öyle uyurdu.
وهي تنام ويدّها فوق ذقنها.

Ağız değiştiren adam, çenesinin temelli kapatılmasını hak etmiş demektir.
رجل يتحدث من جانبي فمه يستحق خرس دائم

Kimin çenesinin kapanacağını görelim.
سوف نرى من سيقوم بغلق فمه هنا

Boynunu arkaya daya, bıçağı çenesinin altına geçir, boyunca kes.
أمسكِ مؤخرة رقبته, أدخلي السكين تحت الفك ولفي ذلك حول طول الطريق

Alnında yumruk şeklinde bir morluk var, yanağında ve kırık çenesinin yanındaki çukurlar var.
هذه الكدمه على شكل قبضه يد على جبهته والحفر على خده نتيجه الفك المكسور

Silahın namlusu çenesinin altına doğrultulmuş ve ateş edilmiş.
فُوَهَةُ البندقية وضعت على الجانب الأيمن ... تحت الذقن ....

Onunla ne el sıkıştı ne de veda etti karnından daldırdığı kılıcı çenesinin altından çıkardı.
ولم يصافحه أو يودعه لا عندما شقه من السرة إلى الذقن !

Bu çenesinin sağı ve kafatası tabanı çıkarılmış olan Ann'in bir görüntüsü.
هذه صورة لـ آن والتي تم ازاله فكها و قاعدة جمجمتها.