Sizin için ve çevre için iyi olduğu sürece gerisi hiç önemli değil. | TED | طالما انه مفيد و طعمه جيد و غير ضار للبيئة .. نعم الامر غير مهم |
Bildiğim tek şey, çevre için güvenli güzel şeyler yaratmak istediğim ve fayda sağlamak istediğimdi. | TED | كنت أعرف أنني فقط أردت أن أصنع إبداعات جميلة تكون آمنة بالنسبة للبيئة وأردت أن أرد الجميل. |
Fosil yakıt yönteminden yüzde 30 daha verimli ve çevre için çok daha iyi. | TED | والتي تعتبر 30 في المئة أكثر كفاءة من الوقود الأحفوري وهي أفضل بكثير للبيئة. |
Ve üçüncü tür proje, yerel çevre için bir şey. | TED | والنوع الثالث من المشروع، شيئاً من أجل البيئة المحلية. |
Bunu çevre için yapıyor. Ben ne yapabilirim ki? | Open Subtitles | هي تفعل هذا من أجل البيئة ، ماذا يمكنني أن أفعل ؟ |
Tüketici pazarlarına yakın üretim yapan yeni model çok daha temiz, çevre için çok daha iyi olacak. | TED | أما النموذج الجديد، الصنع بجوار سوق المستهلك سيكون أكثر نظافة وأفضل بكثير للبيئة |
Okyanustan toplanan plastikler üretilen ayakkabılar: Hem çevre için, hem de iş için çok iyi. | TED | أحذية مصنوعة من البلاستيك بالمحيط: عمل جيد للبيئة وجيد للأعمال. |
Ek olarak, Fonio tarımı çevre için çok faydalı. | TED | بالإضافة إلى، زراعة الفونيو جيدة للبيئة. |
Bu çevre için önemli, çünkü dünyadaki enerji ihtiyacının gelecek 10 yıl içinde % 30 oranında büyümesi bekleniyor. | TED | إنه أيضا مهم للبيئة لأن المتوقع زيادة إجتياجات الطاقة في العالم بنسبة 30 في المائة خلال العقد القادم |
Bu yunuslar, yeni bir çevre için çok büyük bir anlam ifade ediyorlar. | Open Subtitles | هذه الدلافين تُمثّل رمزاً لعصر جديد للبيئة |
Bakın, çocuklar bu ailemize iyi bir şeyler yapmak için bir fırsattır ve çevre için de. | Open Subtitles | إسمع هذه فرصة لنقوم بشيء جيد لعائلتنا و للبيئة أيضا |
çevre için gerçeğinden çok daha faydalı. | Open Subtitles | انها وسيلة أفضل للبيئة من الشجرة الحقيقية |
Bir film yıldızı çevre için bağış toplanan bir etkinlikteydi ve özel jete bindi. | Open Subtitles | نجم سينمائي تواجد في حفل تبرعات للبيئة وحضر على متن طائرة خاصة؟ |
çevre için gerçeğinden çok daha faydalı. | Open Subtitles | انها وسيلة أفضل للبيئة من الشجرة الحقيقية |
Pekâlâ... daha az araba olsaydı çevre için daha iyi olurdu. | Open Subtitles | حسنا من الأفضل للبيئة أن تكون السيارات قليلة |
çevre için de çok iyiymiş çünkü o bir bisikletmiş. | Open Subtitles | وكان هذا أيضا جيد للبيئة لأنها كانت دراجة |
Çünkü şimdi insanların yaptığı şey dönüp şöyle söylemek, "Plastik torbaları yasaklayalım. İnsanlara kâğıt torba veririz, çünkü çevre için daha iyi." | TED | لان الان ما يفعله الناس هو انهم يقولون " لنمنع الاكياس البلاستيكية . نعطي الناس االورق لان هذا افضل للبيئة " |
Ama çevre için ağaç dikmek adına bir araya geldiklerinde sorun yoktu işte bu yaratıcılık. | TED | لكن إذا إجتمعوا معاً لزراعة أشجار من أجل البيئة ، فذلك سليم -- الإبداع . |
Birkaç yıl önce, New York Times yazarı Michael Pollan tarafından yazılmış bir makale okudum. Pollan bu makalede kendi yiyeceklerimizin bazılarını bile yetiştirmenin, çevre için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biri olduğunu savunuyordu. | TED | قبل بضع سنوات، قرأت مقالا للكانب بصحيفة نيويورك تايمز "مايكل بولان" والذي ذكر فيه بأن بزراعة بعض من غذائنا هو أحد أفضل الأشياء التي يمكننا فعلها من أجل البيئة. |
çevre için iyidir. | Open Subtitles | إنها جيدة من أجل البيئة |
Hey, hazır herkes buradayken, çimlerimizi sadece geceleri sulamalıyız, çevre için daha iyisi bu. | Open Subtitles | شكرا لك , وبما اننا مازلنا هنا يجب علينا ان نروى أعشابنا فى الليل لان هذا مهم للبيئه |