"çevreliyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تحيط
        
    • يحيط
        
    Bizi her zaman çevreliyor, aynı bu odada soluduğumuz hava gibi. TED انها تحيط بنا في جميع الاوقات, تمام مثل الهواء الذي نتنفسه في هذه الغرفة.
    Hotch, bu tüpler patlayıcıyı çevreliyor. Open Subtitles هوتش, هذه الانابيب تحيط بما سيكون العبوة المتفجرة
    Bu oluşumlar, kökler suyun üzerindeyken havadan oksijen alabilmesini sağlayan gözenekleri çevreliyor. Open Subtitles تحيط هذه الزّوائد بمسامات تأخذ الأكسجين من الهواء عندما تكون الجذور فوق الماء
    Çitten elektrik akımı geçiyor ve bütün gölü çevreliyor. Open Subtitles السياج مكهرب وهو يحيط البحيرة بالكامل
    Bütün araziyi çevreliyor. Open Subtitles يحيط بالملكية بأكملها.
    Burada gördüğünüz akuaponik sistemler aslında astronotları çevreliyor, böylece astronotlar, sürekli yedikleri yemeğin bir parçasıyla temas hâlinde oluyorlar. TED بإمكانكم هنا رؤية الأنظمة الزراعية المائية التي تحيط رواد الفضاء فعلًا، لذا فهي متصلة باستمرار بجزء من الغذاء الذي تتناوله.
    Afetler bizi çevreliyor. Open Subtitles الكوارث تحيط بنا
    Elektrik direkleri kışlaları tamamen çevreliyor. Open Subtitles الأعمدة تحيط بكامل المساكن
    McGantry'nin mülkü tüm Lennox Gardens'ı çevreliyor. Open Subtitles أملاك " ماكجينتري " تحيط الحدائق
    Kara Pençe binayı çevreliyor! Çok kalabalıklar Nick. Open Subtitles الأسود مخلب التى تحيط المبنى!
    - Bu bebeği tehlike çevreliyor. Open Subtitles الخطر يحيط بهذا الطفل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more