"çevremizin" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيئتنا
        
    • أسياد
        
    Ekonomik gelişmişlik önemlidir, ancak bu ekonomik gelişmişlik bizim eşsiz kültürümüzün ve el değmemiş çevremizin içini boşaltarak elde edilmemelidir . TED والنمو الإقتصادي مهم، و لكن يجب أن لا يكون النمو الإقتصادي على حساب ثقافتنا المنفردة أو بيئتنا العريقة.
    Eğer bunu başarabilirsek insan ölçeğini ve sonra çevremizin mimarisinin ölçeğini karşılayabilsin diye petri kabındakileri alabiliriz. TED إذا استطعنا فعل ذلك، سيمكننا الانتقال لما يحدث في طبق المختبر حتى يمكنه مواجهة المقياس البشري، وبالتالي بناء بيئتنا.
    Ya belli davranış kalıplarını gerçekleştirmek üzere kodlanmış genetik kodumuzun ürünleriyizdir, ya da çevremizin. Open Subtitles أيا كان فنحن منتجات حسب علم الوراثه نميل إلى عرض انماطنا السلوكيه أو منتجات بيئتنا
    Ama hareketsizlik konusuna daha yeni değiniyoruz, ve çevremizin yüzünden oluşan hareketsizliğe, yürümenin gerekli olmadığı bir ortamda yaşadığımız için meydana gelen hareketsizlik kilomuzu arttırıyor. TED ولكن فقط لقد بدأنا نتحدث عن الخمول، وكيف أن الخمول الذي ولد من بيئتنا, الخمول الذي يأتي من حقيقة أننا نعيش في مكان حيث لم يعد هناك أي شيء كنزهة مفيدة، يزيد معها وزننا اكثر.
    Bizi avlayan bir yırtıcı yok, fiziksel çevremizin efendisiyiz; canlı türlerini normalde yok edebilecek tehditler, bizim için tehlike olmaktan çıktı. TED ليس لدينا أي حيوانات مفترسة ضخمة، نحن أسياد بيئتنا الفيزيائية. الأشياء التي تتسبب في إنقراض المخلوقات لم تعد تشكل أي تهديد لنا.
    Evrimci biyologlara, insanların ne zaman insanlaşmaya başladıklarını sorarsanız içlerinden bazıları şunu söylecektir. Belli bir noktada ayaklarımızın üstünde durmaya başladık, iki ayaklılar sınıfına geçtik ve çevremizin efendileri olduk. TED إذا سألت علماء الأحياء التطوريين متى أصبح البشر بشراً؟ فسيجيبك بعضهم كالتالي، حسناً، في مرحلة معيّنة بدأنا بالوقوف على أقدامنا، أصبحنا نملك قدمَين وأصبحنا أسياد بيئتنا.
    Ancak, bir uygunluk türü olarak güzellik, bize doğal ortamımızla alakalı tüm kuvvetler ile bizim insani çevremizin bunun için gerçekleştirildiğini söyleyen bir şeydir. TED ومع ذلك، والجمال وهذا النوع من الملائمة ، أن يقول لنا شيئا إن جميع القوى التي لها علاقة مع بيئتنا الطبيعية قد تم الايفاء بها -- وبيئتنا الإنسانية -- لذلك.
    Önemli siyasi ve teknolojik çalışmalar iklim kaosunu yatıştırmak için seyirde ancak değişen çevremizin akıl, toplumsal ve ruhsal sağlığımızı nasıl tehdit ettiğini yansıtan eylemlere ve ilkelere de neden ihtiyacımızın olduğunu anlamanız için bugün buradayım. TED الأعمال التكنولوجية والسياسية قيد التنفيذ للتخفيف من فوضانا المناخية ولكنني هنا لاستحضار شعور داخلكم عن سبب احتياجنا لأفعالنا وسياساتنا لنعكس فهمنا لإمكانية بيئتنا المتغيرة أن تهدد سلامتنا العقلية والاجتماعية والروحية
    Bilim insanları parçası olduğumuz yaşam ve iş koşullarının sağlığımıza etkisinin genetik kodumuzdan iki kat daha fazla olduğunu artık biliyorlar. İş ve yaşam koşulları, çevremizin yapısı, sosyal dokumuzun nasıl örüldüğü ve tüm bunların davranışlarımıza etkisi bunların hepsi bir araya geldiğinde, sağlığımıza doktorların ve hastanelerin izlediği prosedürler ve verdikleri ilaçlardan beş kat daha fazla etkisi vardır. TED يعرف العلماء ذلك الآن ظروف العيش والعمل التي جميعنا جزء منها تؤثر على صحتنا أكثر بمرتين من تأثير الشيفرة الوراثية وظروف المعيشة والعمل ومكونات بيئتنا الطرق التي تترابط فيها تركيبتنا الاجتماعية وتأثيرها على سلوكنا جميعها يفوق الخمس مرات في التأثير على صحتنا مقارنةً بما تفعله حبات الدواء وإجراءاتها والتي يديرها الأطباء والمستشفيات مجتمعين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more