"çiçekler ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • الزهور و
        
    • والزهور
        
    • و الزهور
        
    • زهور و
        
    Etrafta Çiçekler ve mutfakta yeni perdeler istemiştim. Open Subtitles كنت اود ان انثر الزهور و أضع ستائر فى المطبخ
    Stereoskop, bilezik Çiçekler ve balonlar. Open Subtitles مع عارضة الصور و السّوار و الزهور و البالونات.
    Mektuplar, Çiçekler ve kampüsün her yerinde çekilmiş fotoğrafları varmış, hepsi de kimliksiz olarak gönderilmiş. Open Subtitles هي تتلقى الرسائل و الزهور و صور لها ماخوذةمنأنحاءالحرمالجامعي،
    Doğayla baş başa, ağaçlar, Çiçekler ve Leydi Marian ile.. Open Subtitles ربما الأنفراد بالطبيعة ، في الغابة بين , الأشجار والزهور
    Çan, Çiçekler ve çelenklerle kaplandı gözyaşı ve protestolar eşliğinde askeri yetkililere teslim edildi. Open Subtitles الجرس غطّى بالأكاليل والزهور وسُلـّم إلى السلطات العسكرية تحت الدموع والإحتجاج
    Ağaçlar, Çiçekler ve salıncaklarla çevrili güzel bir bina hayal etmişti. Open Subtitles تخيلت أن المبنى جميل، تحيط به الأشجار و الزهور.
    Burada Çiçekler ve çıplak göbekler ve Kanye Westin ağızı kapalı fotoğrafları var. Open Subtitles هذه زهور و ملابس بأكمام قصيرة و صور ل كيني ويست و فمه مغلق
    Bunlar besbelli Çiçekler ve hediyeydi. Open Subtitles ذلك كان واضح من الزهور و الهدية
    Çiçekler ve naftalin gibi. Open Subtitles ان رائحتها مثل الزهور و... . الكافور
    "Çiçekler ve yıldızlar söylemek zorunda." Open Subtitles ‏ ‎‏"الزهور و النجوم يجب أن تقول".
    - "Çiçekler ve sulama kapları" mı? Open Subtitles "الزهور و أوعية السقي؟"
    "Çiçekler ve sulama kapları" Open Subtitles "الزهور و أوعية السقي؟"
    Evet, ya bir dondurma arabasındaysan ve dışarıda da şekerler, Çiçekler ve bakireler varsa? Open Subtitles أجل، ماذا لو كنتَ في الواقع بداخل شاحنة مثلجات وفي الخارج الحلوى والزهور والعذارى؟ أنتَ على متن طائرة
    Mozart, müzik, Çiçekler ve şiir. Open Subtitles موزارت، والموسيقى، والزهور والشعر
    "Tozlar, Çiçekler ve baharatlı deniz tarağı çorbası." Open Subtitles ♪ المساحيق والزهور وحساء السمك ♪
    Oğlumun mezarına Çiçekler ve bayraklar bırakanın hep Jay olduğunu sanmıştım. Open Subtitles لطالما ظننت بأنه (جاي) من يترك الأعلام والزهور على قبر ولدي
    Bir de kıyafetler, Çiçekler ve diğer her şey. Open Subtitles والفستان والزهور وكل تلك الأمور
    çünkü olay artık, Anne, Baba, Çiçekler ve arılar, ve de sonra bebekten ibaret değil. Hayır, iki anne, üç baba olabilir, tüpte olabilir -- tüm fikir burada günümüzde bebeklerin dünyaya gelme şekilleri değişti. TED لأنه ليست فقط أم وأب أو زهور و نحل والآن هناك أطفال من عدة أمهات و آباء في المعمل هناك فكرة كاملة عن كيف يمكن ولادة طفل
    Aslanlar, Çiçekler ve de şerif. Open Subtitles أسود و زهور و الشريف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more