Huzur dolu köylerinde yaşayan sıradan çiftçiler ve çobanlar, ellerine geçen yeni gücü kullanmaktan çekinmeyen yerel diktatörler tarafından, evlerini ve topraklarını terk etmeye zorlanıyor. | Open Subtitles | المزارعون والناس البسطاء من قرى مسالمة طُردوا من بيوتهم وطُردوا من أراضيهم بواسطة ملوك الحرب |
Bunlar çiftçiler ve fabrika işçileridir. | TED | إنهم المزارعون وعمال المصانع. |
Ve bildiğiniz gibi, bunlar gerçekten alakalı mevzulardır uzun vadede ve fakir çiftçiler olan Afrikada heriki insan için önemlidir ve Amerikadaki çiftçiler ve yiyen insanlar. | TED | وهذه كما ترون مواضيع مختلفة ..ولكن حلولها هي حلول على المدى الطويل وهي مهم لكلا الطرفين سواء المزارعون الصغار في افريقيا او المزارعون في امريكا الذين هم أيضاً مستهلكي الغذاء |
Senden ayrılırken umutlarım dışında başka hiçbir şeyim yoktu. çiftçiler ve işçiler bekliyor. | Open Subtitles | وليس لدي سوى مجموعة من أصحاب النوايا الحسنة، مزارعون مالكو متاجر |
Sadece basit insanlar kaldı, çiftçiler ve balıkçılar. | Open Subtitles | ما بقي منا فقط رجال بسطاء مزارعون وصيادو السمك |
ve bu yıllar içersinde, her çeşit insanla karşılaştım, örneğin, çiftçiler ve kasaplar, ki mantıklı görünüyor. | TED | وفي هذه السنوات قابلت العديد من الاشخاص على سبيل المثال .. المزارعون .. والجزارون .. والذي يبدو أمرٌ منطقي خلال هذه الرحلة |
Tigray, Etiyopya ve Queensland, Avustralya'da çiftçiler ve ormancılar bir zamanlar kıraç olan arazileri canlandırarak onları tekrar yaşamla buluşturuyor. | TED | وفي تغراي-إثيوبيا وكوينزلاند-أستراليا، يعمل المزارعون وعمال الغابات على إحياء الطبيعة الجرداء، ويحولونها إلى مناطق تعج بالحياة مرة أخرى. |