| Bütün işçi ve çiftçilerden istedim, samanlıkta iğne aramak gibi. | Open Subtitles | فقد أسأتُ إلى كل المزارعين والعمال والقش الموجود فى الإبراشية |
| Aslına bakarsanız işverenimiz, çiftçilerden oluşan bir köy. | Open Subtitles | أصحاب العمل في الحقيقة قرية من المزارعين |
| Kendimiz yetiştiriyoruz diğer taraftaki çiftçilerden çalmıyoruz. | Open Subtitles | نحن نزرع الحشيش الخاص بنا و هذا يعنى أننا لا نسرق من المزارعين على الجانب الآخر |
| Herb bu eyaletteki en saygın çiftçilerden biriydi. | Open Subtitles | هارب كان من أكثر المزارعين أحتراما فى قريتنا |
| Allah bilir o pasaklı çiftçilerden biri kuyruğumu kendine kravat yapmıştır. | Open Subtitles | لربّما إحدى أولئك المزارعين يضع ذيلي كربطة عنق الآن. |
| Hayvan sergisine dönersek, çiftçilerden herhangi birini tanıyor muyuz? | Open Subtitles | رجال معرض الحيوانات الأليفة لم يتعرفوا على أيّ من اسماء المزارعين. |
| çiftçilerden bazıları taşınmaları konusunda "cesaretlendirildiler". | Open Subtitles | وقد تم تشجيع اثنين من المزارعين المستأجرين على المضي قدما. |
| Ya da belki sattığınız arazideki çiftçilerden bazıları topraklarının ellerinden alınmasından memnuniyetsizliklerini ifade ediyorlardı. | Open Subtitles | أو بعض المزارعين المستأجرين في وقت متأخر معربا عن استيائه من إبعادهم عن أرضهم؟ |
| Hani yerel çiftçilerden peşimde olan var mı diye sormuştun ya? | Open Subtitles | هل تتذكر سؤالك عما اذا كان أي من المزارعين المحليين مرتبط معي؟ |
| Kiracı çiftçilerden birinin gelini. | Open Subtitles | إنها كِنّة أحد المزارعين المستأجرين لدينا |
| Kendimizi ateşin ortasına attık ve çiftçilerden daha beter durumdayız. | Open Subtitles | سنحترق جميعاً و سنجوع أكثر من المزارعين |
| Göçebeler, çiftçilerden daha seksi. | Open Subtitles | -أجل، البدو الرحالة أكثر جاذبية من المزارعين |
| Ve eğer kabı küçük çiftçilerden gelen yöresel tarımla doldurabilirseniz, dönüştürücü bir etkisi oluyor. | TED | وحينما تملأ الكوب مع المزارعين المحليين والمزارع الصغيرة، فإن لديك أثراً تحولياً (تغيير واسع). |
| Genelde yoksul Hıristiyan çiftçilerden oluşan Karen halkı, ayrılmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | سكان المنطقة من (الكاريين) ومعظمهم من المزارعين المسيحيين الفقراء يتعرضون لعمليات الإبادة |
| Diğer taraftaki çiftçilerden çalmıyoruz. | Open Subtitles | من المزارعين على الجانب الآخر |
| Varni halkı olmadan üzgün çiftçilerden, balıkçılardan ve madencilerdan başka bir şey olamazsınız. | Open Subtitles | (بدون (فارني أنت مجرد مجموعة من المزارعين والصيادين وعمال المناجم |
| Zamanla kârın, gelirin, borcun sermayeye oranının ne demek olduğunu çiftçilerden, terzilerden, keçi çobanlarından öğrendim. | TED | ومن ثم تعلمت عن مفهوم ( المنفعة الى الكلفة ) .. وعن الانتاجية والفعالية .. وهذه المفاهيم من المزارعين .. ومن رعاة الاغنام .. ومن الخياطين |