| Arka koltukta yaşlı bir çift var. İngilizce bilmiyorlar. | Open Subtitles | هناك زوجين عجوزين جالسين فى الخلف لا يتكلمون الإنجليزيه |
| Bu mahallede çok basit bir yanlış anlama yüzünden boşanmak üzere olan bir çift var. | Open Subtitles | هناك زوجين في الحي سيطلقون بسبب سوء فهم بسيط |
| - Bende sadece bir çift var. - Vale. - Elinde ne var sanıyordun? | Open Subtitles | لدي زوج فقط من الأولاد- ماذا ظننت عن ورقه- |
| Bende yedek bir çift var. | Open Subtitles | أنا لدي زوج آخر |
| Tüm dünyada bundan sadece bir çift var ve sen artık ikisine de sahipsin. | Open Subtitles | يوجد اثنين كهذا في العالم كله وانت الآن تمتلك الاثنين |
| Ted, anaokulu sınıfımda sizden daha hızlı giden bir çift var. | Open Subtitles | (تيد) ، هناك ثنائي في روضتي علاقتهم تتقدم أسرع منكما |
| Burada işleme başlamaya hevesli hoş bir çift var. | Open Subtitles | لدي زوجان لطيفان جد حريصين على الإنجاب |
| Bir de arka tarafta yiyişen İsrailli çift var. | Open Subtitles | هناك زوجين اسرائيلين يتضاجعوا في الخلف |
| Bak, tanışmanı istediğim birkaç çift var. | Open Subtitles | هناك زوجين أريدك أن تقابليهم |
| San Francisco'da harika bir çift var... | Open Subtitles | " هناك زوجين رائعين في " سان فرانسسكو |
| Sizden önce başvuran bir çift var sanırım. | Open Subtitles | أعتقد هناك زوجين قبلكما |
| Oh, benim bir çift var Morticia. | Open Subtitles | لدي زوج من الموريتيشيا |
| Londra'dan gelecek bir çift var. | Open Subtitles | لدي زوج من لندن... |
| Bir tane daha istekli çift var. | Open Subtitles | .. يوجد اثنين آخرين يريدونها |
| İş yerimde bir çift var. | Open Subtitles | هناك ثنائي في مكتبي |
| Yan odada bir çift var. | Open Subtitles | هناك ثنائي في الغرفة المجاورة |