| Galiba şu anda gözümün içinde bol miktarda çilekli krema var. | Open Subtitles | أعتقد أنه ك ثير , هذا كثير من الفراولة في عيني |
| Bayan garsonlar sapıklardan kaçmaya çalışırken içeceğini vişneli değil de çilekli istediğini unutuyorlar. | Open Subtitles | ونادلات السيارات مشغولات جدًا بتفادي التلمّس ليتذكّرن أنّك أردت فوسفات الفراولة وليس الكرز. |
| Geçen hafta öğlen yemeklerinde kaç tane çilekli ikramlardan yedin? | Open Subtitles | كم عدد وجبات الفراولة التي تناولتها على الغداء الأسبوع الماضي؟ |
| çilekli votka doldurulduğunu sandığımız bardaklarda da çilekli meyve püresi varmış. | Open Subtitles | والكؤوس التي ظننا بأنها ممتلئة بشراب الكوكتيل كانت مجرد عصير فراولة |
| Kasabada yeni bir buz aracı var. Sana çilekli aldım. | Open Subtitles | توجد سيارة ايس كريم جديد بالمدينة لقد احضرتها لكى بالفراولة |
| İlk çalışmamızda ektiğimiz sahte anı şuydu: Çocukken haşlanmış katı yumurta, dereotlu hıyar turşusu ve çilekli dondurma yediğiniz zaman hastalanırdınız. | TED | دراستنا الأولى زرعت ذاكرة كاذبة أنك كطفل مرضت بتناول أطعمة معينة: البيض المسلوق, المخللات, مثلجات الفراولة. |
| Vay canna, bu çilekli gazozun tad viski gibi gelmeye baslad. | Open Subtitles | ياالهي صودا الفراولة بدأُ طعمها مثل الويسكي ا |
| Birinci sınıf. Şu çilekli turtalar da nefis. Ya öteki "sade keki" tattın mı? | Open Subtitles | من الدرجة الأولى ، وتلك كعكات الفراولة إنها شهية ، هل جربت العادية ؟ |
| Son çilekli turtayı sen ye. Ben daha bir şey yiyemeyeceğim. | Open Subtitles | لماذا لا تنهي على كعكة الفراولة أنا لم آكل غيرها |
| Hadi biraz çilekli dondurma yiyip bütün dertlerimizi unutalım. | Open Subtitles | والآن لننسى متعابنا بأكل وعاء كبير من آيسكريم الفراولة |
| "Hadi biraz çilekli dondurma yiyip bütün dertlerimizi unutalım." | Open Subtitles | والآن لننسا متعابنا بأكل وعاء كبير من آيسكريم الفراولة |
| Ve ben... yarım kutu çilekli dondurma... iki kutu tatlı ve limonlu turta almıştım | Open Subtitles | فقد اشتريت نصف جالون من أيسكريم الفراولة وصندوقي حلوى وفطيرة الليمون |
| Peki o zaman, ben bir tabak çikolata soslu... çilekli dondurma alacağım. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنٌ إذن، سأتناول حلوى الصنديه بالشوكلاتة مع ايسكريم الفراولة ، شكراً لكِ |
| Bir tanesi vanilyalı, bir tanesi havuçlu ve bir tanesi çilekli olabilir. | Open Subtitles | واحد يكون فانيليا، وواحد يكون جزر وواحد يكون فراولة |
| İki yüz tane insan için çilekli kurabiye yapmam gerek yani bence çileğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | ..أنا يجب أن أعملة كعكة فراولة لـ 200 شخص لذا أظن أنني سأحتاج للفراولة |
| Koyu şerbetle dolu çilekli kek ve üstünde toz şeker? | Open Subtitles | كعكة فراولة مليئة بشراب القيقب وبودرة السكر من فوق؟ |
| Teşekkür ederim. Mümkünse, çilekli tatlı olsun. | Open Subtitles | شكرًا لك، إذًا أحضري لي مثلجات بالفراولة من فضلك |
| Böylece öyle yemeği için lezzetli bir çilekli turta yapabilirim. | Open Subtitles | و سأُعد كعكة صغير بالفراولة لنتناولها في الغداء |
| Biliyorum, şu çilekli şerbetlerden getirmeye ne dersin? Küçük çilekleri olan içecek. | Open Subtitles | ماذا عن شرب عصير بالفراولة مع وضع قليل من الفراولة؟ |
| Tadı gerçekten çilekli lolipopa benziyor. | Open Subtitles | . لا , إننى جاد مذاقه بالضبط مثل . مصاصة الفراوله |
| çilekli, yabanmersinli. Bunun üçünü karıştırabiliriz. | Open Subtitles | فراوله ، توت نستطيع ان نخلطهم جميعًا |
| Bu dev bir kek. Çikolatalı, yaban mersinli, çilekli bir kek. | Open Subtitles | هذا كيك كبير مغطى بشكولاتة الفروالة والكرز اذا |
| - sonra da pipisini çıkarıp ona çilekli dondurma olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ..وبعد ذلك قلع ملابسه وقال لها ان عضوه ,عمود من ايس كريم الفرولة |
| Dedem, amcam ve kuzenim gibi vanilya ve çilekli yoğurt tonları arasındaydı. | TED | كان لون بشرة جدي في مكان ما بين الفانيليا والفراولة واللبن الزبادي، مثل عمي وابن عمي. |
| 2 gün de çilekli Nesquik. - Anladım. | Open Subtitles | خمسة أيام في الأسبوع أقضيها في أكل شوكولا "نسكويك ويومين أتناول فيها فروالة "نسكويك |
| Size biraz çilekli pingsu yapayım mı? | Open Subtitles | هل يجب أن أنا أعمل آيس كريم شليك لكم ؟ |
| Ton balıklı sandviç, bir dilim çilekli turta ve bir fincan kahve. | Open Subtitles | تناولت شطيرة تونا بالقمح، شريحة فطيرة بالكرز وقدح قهوة |
| Şimdiki yoğurtların hepsi kızların damak zevkine hitap ediyor yok böğürtlenli yok çilekli falan. Peki ya erkeklerin damak zevki, kısık ateşte pişmiş domuz pirzolası gibi? | Open Subtitles | كل ما لديهم الآن نكهات للبنات مثل التوت والفراولة. لماذا ليس لديهم نكهات للرجل مثل قطع لحم الخنزير، يخنة؟ |