Gazetelerden biri bizim mahalledeki bir Çin lokantasında çalıştığını yazmıştı. | Open Subtitles | أحد الجرائد قالت أنها كانت تعمل في مطعم صيني بالبلدة |
Hele Çin lokantasında tanıştığımızı düşünürsen. | Open Subtitles | هذا جنون، خصوصاً أننا تقابلنا في مطعم صيني. |
Bir Çin lokantasında karşılaşıp tuvalete götürebileceğin tipte Bir kız değilim. | Open Subtitles | لست النوع من الفتيات التي تلتقيها في مطعم صيني ثم تأخذها إلى الحمام |
Bir Çin lokantasında rastlayıp da tuvalete götürülebilecek Bir kız değilim. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون مجرد شهوة لك، لست النوع من الفتيات اللاتي تأخذهن إلى مطعم صيني ثم يتوجهن معك إلى الحمام |
O Çin lokantasında hep en öndeki masa ve satış için karısını boşayacağına dair o inandırıcı sözler. | Open Subtitles | الكشك الأخير دائما في المطعم الصيني... ونفس الكلام المعسول ... عن طلاق زوجته |
Sadece kızın bizim mahalledeki bir Çin lokantasında çalıştığını yazmışlardı. | Open Subtitles | فقط أنها كانت تعمل في مطعم صيني بالمدينة |
Ben bir Çin lokantasında çalışıyorum! | Open Subtitles | أعمل في مطعم صيني |
Aman Tanrım. Bugün Çin lokantasında... | Open Subtitles | يا إلهي، في المطعم الصيني في وقت سابق اليوم... |
Beni Çin lokantasında gördünüz. | Open Subtitles | أعني, أنت رأيتني في المطعم الصيني |