| Ve siz çingeneler gibi birlikte gezgindiniz. Hiç bir yerde kalıcı durmuyordunuz. | Open Subtitles | و جميعكم سافرتم معا كالغجر لم تجلسو فى مكان واحد |
| Bir odaya tıkışıp çingeneler gibi "The Sting"i izliyorsunuz. | Open Subtitles | متحصنين في الخزانة و تشاهدون كالغجر The Sting فلم |
| Onlarsa çingeneler gibi zil takıp oynayacaktır. | Open Subtitles | سيرقصون كالغجر على موتها. |
| Sonra da tıpkı çingeneler gibi onlara şarkı söylersin. | Open Subtitles | ستغني لها بعد هذا مثل الغجر ! الغناء يأتي بفائدة |
| - çingeneler gibi yani. - Evet. | Open Subtitles | تعنين كالغجر أجل |
| - Evet, çingeneler gibi. | Open Subtitles | -نعم مثل ذلك، كالغجر |