Bir fıçı buğday çimi suyu, üç kilo soya peyniri, biraz çinko peltesi ve 600 dolarlık bir çift güneş gözlüğü. | Open Subtitles | جالون من عصير الشوفان ، و خمسة أرطال من حشوة التوفو ، و هلام الزنك و نظارتان شمسيتان بثمن ستمائة دولار |
Hodgins çinko parçacıkları buldu ve tellerin bu bölümüyle eşleştirdim. | Open Subtitles | وجدت هودجينز الجسيمات الزنك أنني يقابل لهذا القسم من السور |
Bu resimde gördüğünüz herşey ticari nitelikte: bakır, kurşun, gümüş, çinko ve altın. | TED | كل ما ترونه في الصورة هو منتجات صالحة للإستخدام في التجارة النحاس ,الرصاص ,الفضة ,الزنك والذهب |
Mavi olanlar çinko atomları bunlar beyaz olan hidrojen atomlarına bağlılar. | TED | إنها أربعة ذرات زنك زرقاء مرتبطة بذرة هايدروجين أبيض. |
Motor parçaları birbirine sürttükçe demir ve çinko parçacıkları çıkar. | Open Subtitles | عندما قطع المحرك تمسح معاً فهي تزيح جسيمات الحديد والزنك |
Homeopatik ilaçları deneyebilirsin, mesela çinko hapı. | Open Subtitles | عليك تجربة المعالجة المثلية. تناول بعض الخارصين. |
Dolaşım mekanizmasında çinko olmazsa... telefonlar bir işe yaramaz. | Open Subtitles | بدون وجود الزنك في الآلية الدوّارة، فما من هواتف. |
Onun yerine ikinci rütbe olan çinko Şef'i seçiyorum. | Open Subtitles | و أقبل فقط بلقب الزنك الوقح الذي إبتكرته للتو |
çinko, galvanizli boru yapılmak için... elektroliz yöntemiyle çeliğe işlenir. | Open Subtitles | أنها مادة الزنك, والتي تستخدم في الصقل الكهربي للفولاذ لصنع مواسير مطلية بالزنك |
İşte. Biraz çinko hassas derine iyi gelir. | Open Subtitles | هنا, بعض الزنك سوق يفيد فى حماية هذا الجلد الودردى الضعيف |
Görünen o ki, bakır çinko metal karışımını taktiksel eğitim kurşunları yani simülasyon cephanesi yapımında kullanılıyorlarmış. | Open Subtitles | إتضح أن، النحاس وفلزات الزنك تستخدم في بناء دورات تدريب تكتيكية تعرف بالذخيرة المقلدة |
Bu kez dudaklarında çinko beyazı krem yok. | Open Subtitles | اليوم لايوجد كريم الزنك الأبيض حول شفتيه |
Bir dakika, bu kemikte çinko fosfat varmış. | Open Subtitles | إنتظروا لحظة. هذه العظمة بها كميات ضئيلة من فوسفيد الزنك. |
çinko fosfat fare zehirlerindeki temel bileşenlerden biridir. | Open Subtitles | فوسفيد الزنك هو أحد المُكوّنات الرئيسيّة الموجودة بسُمّ الفئران. |
* çinko, alüminyum ve bakır alaşımından oluşur. | Open Subtitles | انها سبيكه تحتوي على الزنك والنحاس و الألمنيوم |
Bakır, çinko ve plastiğin en yaygın kullanıldığı yer tesisat borusu. | Open Subtitles | الإستخدام الشائع للنحاس، الزنك والبلاستيك هو أنابيب السباكة. |
Sana bir dozaj vitamin ilaveten mineral çinko yazıyorum. | Open Subtitles | سأصف لك مجموعة من الفيتامينات و زنك معدني لكي تقوي نظام مناعتك |
Tamam, ikinci olarak buharlaştırılmış çinko püskürtülecek. | Open Subtitles | حسناً، و إن الإيضاح الثانوي عبارة عن زنك مبخّر |
İşte ilk batarya- çinko ve gümüşten bir yığın bozuk para, tuzlu suya batırılan mukavva ile ayrılmış. | TED | هذه هي البطارية الأولى -- كومة من النقود المعدنية، زنك و فضة، منفصلة بواسطة ورق مقوى مغموس في محلول ملحي. |
Minerallerden eser miktarda demir, bakır, çinko ve sodyum da beyin sağlığı ve erken bilişsel gelişim için temel niteliğindedir. | TED | إن الكميات الضئيلة من الحديد والمعادن والنحاس والزنك والصوديوم مهمة أيضا لصحة الدماغ وبداية التطور المعرفي. |
Belli bir miktar çinko oksit de var. | Open Subtitles | و ثمّة أيضاً قليل من أكسيد الخارصين |
çinko Fabrikası Güney Pensilvanya | Open Subtitles | ({\pos(200,190)}("مصنع "زينك ({\pos(200,190)}("جنوب "بنسلفانيا |
Bunu, deneklerinin sevişmeleri bittiğinde çinko diye bağıran biri mi söylüyor? | Open Subtitles | هذا قول المرأة التي تصرخ بكلمة "ياتزي"... عندما تنتهي تجاربها من ممارسة الجنس. |