"çinli bir" - Translation from Turkish to Arabic

• صينيه
• صيني
• صينيا
• صينياً
• صينيّة

S.ktir et salatayı. Sana da salataya da şimdi haa.. Beni Çinli bir kız için mi terkediyorsun?
اللعنة على حلويات السلطه ترميني من أجل فتاة صينيه ؟

Sonsuza kadar yok olmuş o eski güzel günlerimiz hakkında bir kelime bile söylememeye söz veriyorum çünkü elbette şimdiye kadar Çinli bir bayanla evlenmiş olmalısın.
أعدك بأن لا أقول كلمة عن الأيام الخوالي التي مضت لأنه لابد بأنك الآن متزوج من إمرأة صينيه ، على ماأعتقد.

17 yaşında Çinli bir okullu kız mı?
هل تواعد فتاه صينيه في المدرسه الثانويه؟

Şimdi dişlerinin rahim olduğunu, maydanozun da yarı Çinli bir bebek olduğunu düşün.
و الان تخيل أن أسنانك هي رحم و البقدونس هو طفل نصف صيني

Bu mülkü Çinli bir adamdan satın aldım, üç buçuk sene önce falan.
لقد اشتريت المنزل من رجل صيني هذا من حوالي ثلاثه سنين و نصف

On dakika içinde çözebilen Çinli bir çocuk görmüştüm.
لقد رأيت طفلا صينيا يقوم بحله خلال 10 ثوان

Çinli bir ajanın Rus teknolojisi içeren bir parçayla ülkeden çıkmaya çalıştığını ve bir askerî saldırıda halledildiğini gösteren notları yükledik.
قمنا برفع مذكرات تشير أن .. عميلاً صينياً كان يحاول تهريب قطعة من تكنولوجيا الروس خارج البلاد وقُتل في هجوم عسكري

Orta yaşlı Çinli bir kadınım.
أنا امرأة صينيّة في منتصف العمر

Demek istediğimiz, beyaz bir adam kendisini Çinli bir kadın kılığına sokup, sahte bir kriz nöbeti kurguladı.
نحن نقول رجل ابيض جعل نفسه يبدو كا أمراه صينيه عجوزه وزيف مرضه

Çinli bir kız, Çinde tanıştım.
فتاة صينيه , ألتقيت بها في الصين

Çinli bir kadının peşinden gittiğini duymuştum.
لقد سمعت أنه سعى وراء سيده نبيله صينيه

Macau cihazı iki ay önce Çinli bir teknoloji şirketinden çalındı.
جهاز "ماكاو" تم سرقته من شركة تكنولوجيا صينيه منذُ شهرين

Anlıyorum, evet. 9 yaşında Çinli bir kıza benziyorum.
أنا أبدو كفتاة صينيه بالتاسعة عشر

Çinli bir herifle San Diego'ya taşınmış ve üç çocukları olmuş.
لقد رحلت إلى سان دييغو مع شاب صيني ولديهم ثلاث أطفال

Çinli bir fakir bile hayatını güzelleştirmek için kendini feda edemiyor.
الآن ترى صيني مسكين انتهى أمره ميتاً وهو يحاول إعطاء موقعي

Ve o gider gitmez Çinli bir sanatçıyı onun yeniden yorumlaması için davet edeceğiz
وحالما تذهب سنقوم بدعوة فنان صيني ليفسرها

Çinli bir filozof şöyle der, bir görüntü bin sözcüğe değer.
فيلسوف صيني قال ذات مرة أن الصورة تساوي ألف كلمة

New Hampshire'da evlenir Pottery Barn' üye olur sonra da Çinli bir bebek evlat ediniriz.
نتزوّج في (نيو هامبشاير)، نسجّل عند (باوتني بارن). -نتبنّى طفلا صينيا .

Dünyaya kültürümüzün güzelliklerini göstermek istedim, onlara kahramanı vermek istedim. - Çinli bir kahraman.
أردت أن أرى العالم جمال ثقافتنا أردت أن أعطيهم بطلاً صينياً

Eşcinsel bir oğlum ve Çinli bir torunum var.
و لديّ ابن شاذ و حفيدة صينيّة