çitayı kayda alırken, avcıyı takip etmezsiniz hangi avı hedefleyeceğini kestirmeniz gerekir. | Open Subtitles | ،حين تصوّر الفهد لا تتابع الصيّاد عليك تخمين أي الطرائد هي هدفه |
Kuşların düşmanın etrafını sarması, ceylanların çitayı takip etmesi gibi foklar da köpekbalığının arkasından yüzüyorlar. | Open Subtitles | مثل الطيور عندما تتجمهر على عدو او مثل غزلان تتابع الفهد تسبح العجول خلف القرش لماذا؟ |
Sırtlanlar bir çok yavru çitayı öldürür... ve bir taneden fazlası anneyi saf dışı bırakıp yavruları yakalayabilir. | Open Subtitles | الضباع قتلت الفهد الصغير وأكثر من ضبع يمكنهم السيطرة على الأم و الأشبال |
Ve eğer Liane Freakshow gibi bir adamla evlenebiliyorsa... ve havada uçabiliyorsam ve bir çitayı sürebiliyorsam, o zaman sanırım... | Open Subtitles | واذا كان ليان يمكن أن يتزوج رجلاً من معرض الشذوذ فأنا أستطيع أن اعلق الانزلاق وأتسطيع امتطاء الفهد ... أعتقد |
Ve eğer Liane Freakshow gibi bir adamla evlenebiliyorsa... ve havada uçabiliyorsam ve bir çitayı sürebiliyorsam, o zaman sanırım... | Open Subtitles | واذا كان ليان يمكن أن يتزوج رجلاً من معرض الشذوذ فأنا أستطيع أن اعلق الانزلاق وأتسطيع امتطاء الفهد ... أعتقد |
Tatilde, hızlı çitayı kovalayan bir çita gibiyimdir. | Open Subtitles | في أيام العطل، أنني أكون مثل الفهد الذي يطارد فهد سريع. |
Ama son sürat takipte, hiçbir canlı çitayı geçemez. | Open Subtitles | لكن في مطاردة تحكمها السرعة لا أحد يسبق الفهد |
Bu çekimin başarısı için önemli olan bir başka etken de birlikte çalışılacak doğru çitayı seçmekti. | Open Subtitles | العنصر الحيويّ الآخر في نجاح هذا التصوير هو اختيار الفهد المناسب |
Dallas çığlık attı, ben koştum, çitayı gördüm... | Open Subtitles | سمعتُ صراخ دالاس دخلت ورأيت الفهد... |
İlk çitayı uzaklaştırdılar. | Open Subtitles | هَمّ الفهد الأول بالفرار |