| Bu mahluk afili bir bıçakla öldürülüp çivilenmiş. | Open Subtitles | قُتل مخلوق هناك بنصل فاخر وتم تسميره |
| Bu mahluk afili bir bıçakla öldürülüp çivilenmiş. | Open Subtitles | قُتل مخلوق هناك بنصل فاخر وتم تسميره |
| Yoksa yine ormana geri dönersin, ama bu sefer... bir ağaca çivilenmiş olarak. | Open Subtitles | وإلا سأرميك بالغابة مرة أخرى ولكن في هذه المرة سأتركك هنالك معلقاً بشجرة بالمسامير |
| Zahmet etme, tatlım. Pencereler çivilenmiş. | Open Subtitles | لا تتعبي نفسك يا حلوتي النوافذ مغلقة بالمسامير |
| Peder'in cesedi haça çivilenmiş hâlde bulundu. | Open Subtitles | حيث تم العثور على جثة كاهن مثبتة بالمسامير على الصليب |
| Peder'in cesedi haça çivilenmiş hâlde bulundu. | Open Subtitles | حيث تم العثور على جثة كاهن مثبتة بالمسامير على الصليب |
| Hiç uğraşma. Buradaki her şey yere çivilenmiş. | Open Subtitles | لا تُرهقي نفسكِ، كل شيء مثبّت بالمسامير هنا. |
| Kapı ve pencerelerin çivilenmiş olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | حسناً, هل كنت تعلم بأن بابه ونوافذه كلها كانت موصدةً بالمسامير كلياً؟ |
| - çivilenmiş. | Open Subtitles | -إنه مغلق بالمسامير . |