"çizgilere" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخطوط
        
    Şimdi tüm bu bölge eğer biz haritanın sınırlarından ötedeki çizgilere bakarsak bu güvensizlikler azaldığında nasıl görünebilir? TED الآن ماذا سيبدو شكل المنطقة بكاملها إذا ركزنا على بعض الخطوط علي الخريطة بجانب الحدود , متي تضعف الحالة الأمنية ؟
    Biyometrik okuyucular sadece çizgilere ve oyuklara bakar. Open Subtitles القارئ الثنائي يلاحظ الخطوط والأضلاع في ثلاثي الأبعاد
    Paralel çizgilere bakılırsa, elektrik kablosu. Open Subtitles تلك الخطوط الموازية أخمن إنها من سلك كهربائي
    Neyse, bu herif çizgilere yakın parketmeyi seviyor. Open Subtitles على اي حال, هذا الرجل يحب أن يركن بقرب الخطوط
    Şu siyah, beyaz ve sarı çizgilere bakın. Open Subtitles انظروا إلى هذه الخطوط السوداء والبيضاء والصفراء
    Ve sonra 13'üncü yüzyılda, daha çok çizgilere ve yeni şekillere sahip notalar melodi kavramını tamamen oluşturdu ve bugün sahip olduğumuz nota sistemine yol açtı. TED وفي القرن الثالث عشر، تم استخدام المزيد من الخطوط وادخال اشكال جديدة على النوتات استطاعت ان تمثل اللحن بشكل دقيق والتي ادت بدورها إلى ما نمتلكه اليوم من طرق التدوين
    Bununla ilgili en ilginç nokta, aşağıdaki kırmızı çizgilere bakarsanız, bunlar temelde, artık olmayan bir kornet türü neslini belirtmektedir. Bu biyolojide olmuyor. TED لكن الجانب الأكثر إثارة حول هذا هو أنك إذا نظرت لتلك الخطوط الحمراء في الأسفل، تشير تلك للنسبة المئوية لنوع البوق الذي لم يعد يُصنع. هذا لا يحدث في الأحياء.
    Portreye dikkat edin -- çizgilere yerleştirilmiş hiç nota yok. TED ولاحظتم الموظفين-- لا تتضمن الخطوط أي ملاحظات.
    Bence sınırları aşan çizgilere odaklanmalıyız, altyapı cizgilerine, TED أنا أؤمن إننا نركز على الخطوط التي تعبر الحدود السياسية , خطوط البنية الأساسية ,
    Bende kesik çizgilere takılıp kaldım. Open Subtitles انا لسة غارزة خلف الخطوط الحمراء
    Yoldaki çizgilere. O kadar hızlı geçiyorlarki. Open Subtitles الخطوط على الطريق إنهم فقط ممتدين
    Saatine bak yan taraftaki tuşları kemiği çizip paralel çizgilere neden oldu. Open Subtitles ساعته... النتوءات على الجانب، ذلك ما خدش العظم وأحدث الخطوط المتوازية التي وجدناها.
    Yüce Tanrım, yüzümdeki çizgilere bak. Open Subtitles يالهي , انظري إلى تلك الخطوط على وجهي
    Bilmem artık. Yüce Tanrım, yüzümdeki çizgilere bak. Open Subtitles يالهي , انظري إلى تلك الخطوط على وجهي
    Şu çizgilere bak. Open Subtitles رعاية هذه الخطوط.
    Normal şartlarda doğada düz çizgilere rastlanmadığı için Schiaparelli'nin krokileri, Mars'ta bir tür zeki yaşamın var olması gerektiği fikrini doğurdu. Open Subtitles طالما أن الخطوط المستقيمة لا تظهر عادة في الطبيعة ..ولَّدَت رسومات "شيابارلي" فكرة بأن شكلا ما من الحياة العاقلة لابد أن تتواجد على المريخ
    Şu kırmızı çizgilere baksana. Open Subtitles انظر الى الخطوط الحمراء
    Sen çizgilere bakarken, ben de yukarı bakarım. Open Subtitles انا اراقب الطريق وانتي الخطوط
    -Şu çizgilere bak! Bak sen. Open Subtitles - انظر إلى هذه الخطوط
    Şu yatay çizgilere bak... Open Subtitles ... الخطوط الأفقيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more