Hayır! Sadece üçlük çizgisinin gerisindeysen üç sayılık olur, tamam mı? | Open Subtitles | لا أنها 3 نقاط هذا ان كنت خلف خط الـ3 نقاط |
Buradakilerin en iyileri gelişmekte olan ülkeler -- ben onlara Yeni Doğu diyorum-- bunlar hava çizgisinin diğer yanına atlayacaklar. | TED | ان ما سيحدث يما يخص الاقتصاديات النامية الذين ادعوهم الشرق الجديد هو انهم سوف يقفزون الى خط الطيران |
Ve göreceğiniz şeylerden biri erkekler çizgisinin ölüm oranının aşağı, aşağı, aşağı, aşağı, aşağı indiği. | TED | أحد الأشياء التي ترونها هو خط الذكور معدل الوفيات ينحدر وينحدر وينحدر وينحدر |
Sadece ağırlıklardan kurtulmak sizi en iyi süre ile bitiş çizgisinin ötesine taşımaz. | TED | ولكن فقدان الوزن لوحده لن يجعلك تعبر خط النهاية في المرتبة الأولى. |
Seni tutuklamadan önce basın çizgisinin arkasına geçsen iyi olur. | Open Subtitles | لذا لمَ لا تتراجع خلف خطّ الإعلام قبل أن أُجبر على إعتقالك. |
Günler geçtikçe güneş daha yukarıya yükselir ve gece bile ufuk çizgisinin üzerinde kalır. | Open Subtitles | بمرور الأيام تشرق الشمس بمستوى أعلى وتبقى فوق خط الأفق ليلا |
Jagielski topu dışarıdaki Lucas Scott'a veriyor. Üç sayı çizgisinin gerisinde. | Open Subtitles | جيكلسكي يمرر الي لوكاس سكوت الذي هو خلف خط ال 3 نقاط |
3 puan çizgisinin arkasında olduğun zamanlar dışında, değil mi? | Open Subtitles | عدا عندما تكون خلف خط النقاط الثلاث، صح؟ |
Saç çizgisinin arkasında, orta çizginin bir kaç santimetre dışı. | Open Subtitles | , خلف الشعر على مسافة سنتيمترات خلف خط المنتصف |
Onu hiç görmedim sağ ufuk çizgisinin üzerinde bir ışık gibi inmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | ولكني لم أراه قط. يفترض أن يكون علي خط الأفق حين تغرب الشمس تماماً |
Bu koku bizim sınır çizgisinin yanına koymuş olduğun çöplerden geliyor. | Open Subtitles | نعم , هذه الرائحة من النفايات التي وضعتها مباشرة في خط بلدتنا |
Evet, her zaman iki sayı ancak üç sayı çizgisinin arkasında değilsen. | Open Subtitles | نعم، دوما تساوي نقطتين إلا إن كنت بعد خط الثلاث نقاط وأين مكانه؟ |
Onu, bir sığınaktaymış gibi koruyup sağ kalmasını ve zaman çizgisinin zarar görmemiş olmasını sağlamış olabilir. | Open Subtitles | حمايته مثل ملجأ، تبقيه على قيد الحياة و له خط الزمن سليمة. |
Eğim çizgisinin bu kadar hızlı değiştiğini görmemiştim. | Open Subtitles | لم أر خط الإنتشار يرتفع بهذه السرعة من قبل |
Gerisini donma çizgisinin altına gömdüm böylece donma ve eritme döngüsü arasında mezar şişip açılmayacak. | Open Subtitles | دفنت البقية تحت خط الصقيع حتى لا يُفتح القبر أثناء دورات التجمد وذوبان الجليد |
Bu fakirlik çizgisinin ne olduğudur -- Aile gelirlerinin % 80'i sadece enerji ihtiyaçlarını, günlük yiyeceği karşılar. | TED | هذا هو خط الفقر-- 80% من عائد تلك الأسرة يذهب إلى إحتياجهم للطاقة, وهو غذاء اليوم. |
Bu strateji altında eğittiğimiz kişilere tüm dikkatlerini bitiş çizgisine vermelerini ve etrafa bakmaktan kaçınmalarını, bitiş çizgisinin üzerinde görülmesi belki zor ve hatta etrafındaki her şey flu olsa da bir spot ışığı olduğunu söyledik. | TED | الأشخاص الذين درَّبناهم بهذه الخطة، أخبرناهم أن يركِّزوا انتباههم على خط النهاية، ليتجنبوا النظر من حولهم، ليتخيلوا ضوء يسطع من ذلك الهدف، وأن كل شيء حول هذا مشوش وربما من الصعب رؤيته. |
Ölçü çizgisinin tiranlığından kendimizi kurtararak ritmi zaman açısından görselleştirebiliriz ve çarkı bir kez çevirmek, bizi dünyada müziksel bir seyahate çıkarabilir. | TED | بتحريرنا من استبداد خط الخانات الموسيقية ، يمكننا تخيل الإيقاع من ناحية الزمن، و استدارة بسيطة للعجلة، يمكنها أن تأخذنا في رحلة موسيقية حول العالم. |
Tek şansımız bugünü, geçmişte onarmak... tam zaman çizgisinin başka bir tanjanta geçtiği şu anda. | Open Subtitles | فرصتنا الوحيدة لتغيير الحاضر... موجودةفىالماضىفىالنقطةالتى... يميل فيها خط الزمن على المماس. |
Ekibi ara, bitiş çizgisinin yerini değiştirsinler. | Open Subtitles | دع الطاقم، يخبرهم بتحريك خطّ النهاية. |
Lütfen her karakter çatışmasını yüksek sesle okuyup yaşam çizgisinin uygun bölümüne çarpı işaretini koyunuz. | Open Subtitles | رجاءًا، اقرؤوا كلّ بطاقة بصوت عالٍ ثم ضعوا علامة (×) على "خطّ الحياة" في المكان المناسب. |