Dünyadaki en kötü şeylerden biri çocuğunun cesur olmaya çalışmasını izlemektir. | Open Subtitles | أصعب شيء في العالم رؤية طفلك يحاول أن يتشجع |
çocuğunun gelişimine her yönden destek çıkan onun üzerine titreyen dul bir çaylak kuşuydun sonra ne olsa beğenirsin çocuk, çaylak kuşu olmakla kalmadı, harika bir genç atmacaya dönüştü. | Open Subtitles | كنت أرملاً قوياً ترعى طفلك فى كل مراحل حياته تعلم وراقب |
Kuzenimin çocuğunun ağlarken nasıl tiz bir ses çıkardığına inanamazsın. | Open Subtitles | ليست لديكِ فكرة عن صوت ابن ابن عمي عندما يبكي |
Eğer onun sadece kendini düşünmesi ve korkaklığı olmasaydı çocuğunun katilini adalete gönderebilirdi. | Open Subtitles | تملكها الخوف من التصرف الصحيح كان يمكنها أن تقدم قاتل ابنك إلى العدالة |
Bayan Boatman, doğmamış çocuğunun, babasının kim olduğunu söylediğinde alaka ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | التعلق سيكون واضحاً عندما تقوم السيدة بالإعتراف بهوية أب طفلها الغير مولود |
Kendi çocuğunun açlıktan ölmesine izin vermezsin değil mi? | Open Subtitles | لن تتركى طفلتك الوحيدة جائعة , أليس كذلك ؟ |
Kardeşin doğum izni istiyor böylelikle çocuğunun bezlerine hayran hayran bakarak zaman geçirebilir. | Open Subtitles | اخاك يحتاج لاجازة ابوية حتى يقضي المزيد من الوقت في الاعجاب بحفاضات ابنه |
Hayır, çocuğu alman içindi. O an bir çocuğunun olduğu andı. | Open Subtitles | كنتِ وأنتِ تحصلين على طفله متبنيه كانت لحظة حصولكِ على الطقله |
çocuğunun, senin değer yargılarınla kendini ifade etmemesi çok sevindirici. | Open Subtitles | لا أعلم بذلك إنه يشجع طفلك للتعبير عن نفسه شفهياً بدون التأثير عليها بأفكارك أَو آرائك |
Senin çocuğunun benimkinden daha iyi çorba içtiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول ان طفلك يتناول الحساء افضل من طفلي؟ |
Kutsal Meryem çocuğunun acı çekişini gördün. | Open Subtitles | يا أمّ السيد المسيح لقد راقبت طفلك يعاني |
çocuğunun üç gün acı çekmesini izle ondan sonra rahatsızlıktan bahset. | Open Subtitles | راقب طفلك وهو يتألم لثلاثة أيام ثم حدثني عن الإزعاج |
Her erkek, kadın ve çocuğun bu o....çocuğunun nasıl göründüğünü bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد من كل رجل وامرأة وطفل لنرى ما هذا ابن العاهرة يبدو. |
O orospu çocuğunun işi bitecek. | Open Subtitles | ابن العاهرة ذلك سوف اسقطه وسوف اسقطكَ معه ايضاً |
Siz de çocuğunun uyuşturucu kullanmayacağını düşünen diğer herhangi bir ebeveyn gibisiniz. | Open Subtitles | أنت كأي أب آخر تعتقد أن ابنك لا يمكن أن يكون مدمناً |
Bir kadın geldi, kendisinin ve çocuğunun hayatını kurtarmak için acilen sezaryen olması gerekiyordu. | TED | امرأة حضرت، وتحتاج لعملية قيصرية طارئة لسلامة حياتها وحياة طفلها. |
Evde oturup çocuğunun saçını yapmaya karar vermeden önce mi sonra mı kendine bu konuşmayı yaptın? | Open Subtitles | هل قلت لنفسك هذا الكلام قبل أو بعد أن قررت الجلوس و العناية بشعر طفلتك ؟ |
Nasıl bir adam sırf bir dizi için kendi çocuğunun hayatıyla oynar ki? | Open Subtitles | اي نوع من الرجال يخفض قيمة حياة ابنه من اجل العرض? |
Her baba, çocuğunun rüyalarını gerçekleştirmek ister, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع، كل أب يريد أن يجعل أحلام طفله حقيقة، أليس كذلك؟ |
Bunca zaman boyunca birisinin Julie'yi çocuğunun malvarlığını paylaştığı için öldürdüğünü düşündük. | Open Subtitles | طوال الوقت نعتقد أن شخص قتل جولى لأن ابنها سيرث ممتلكات مارتن |
Belki çocuğunun götürüleceğini bile bilmiyordu. | Open Subtitles | ربما كانت لا تعلم أن طفلتها تم أخذها أصلاَ |
Kendi çocuğunun böyle bir şey söylemesi nasıl da korkunç olmalı? | Open Subtitles | فكم كنت فظيعاَ حتى مع ابنتك الوحيدة لتقول شيئا كهذا ؟ |
Ve senin de böyle olmadığını ve çocuğunun da senin gibi olmasını istediğinden emin misin? | Open Subtitles | ،أأنت متأكدة بأنّك لا تفكرين بماهيتك وأنّك تودين لطفلك أن يكون مثلك؟ |
Oh tabi, 8 yaşındaki çocuğunun olası karın ameliyatı var | Open Subtitles | أجل، طفلته ذات الـ8 أعوام لديها حالة بطن جراحية محتملة. |
Hayır, tek çocuğunun senden çok, çok ama çok uzaklaştığını görmenin ne anlama geldiğini bilemezsin. | Open Subtitles | لا، أنت لا تعلم ماذا يعنى أن ترى إبنك الوحيد ينمو ويكبر أكثر وأكثر بعيداً عنك |
çocuğunun başkanlık fitnes testiyle ilgili sızlanan mankafalı bir baba sadece. | Open Subtitles | أحد الأباء الحمقى يتذمر حول نتيجة إبنه في إختبار اللياقة البدنية. |
Veli bir öğretmen ve çocuğunun durumunu biliyor. | Open Subtitles | عندما يكون الوالد معلماً فإنه يعرف كيف حال أولاده |