- Bu çocuk kaçırma işi silahlı soygundan çok daha iyiymiş. - Kankaa! | Open Subtitles | إختطاف الأطفال أفضل بكثير من السطو المسلح |
Eğer çocuk sağ salim dönerse, bunun iyi çocuk kaçırma olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | قال بأنه لو عاد الطفل بسلام فهذا إختطاف جيد |
Hayır, bu çocuk kaçırma olayı olamaz. | Open Subtitles | كلاّ، لا يمكن أن يكون هذا إختطاف هذه مساومة |
çocuk kaçırma olaylarında dikkatli davranmazsak aileler işimizi bozabilir. | Open Subtitles | في حالة اختطاف طفل, الأهل من الغالب انهم سينهارون ان لم نكن حذرين |
Ben polisken, aileler çocuk kaçırma ile ilgili günde 10 kez ararlardı. | Open Subtitles | بالضبط. عندما كنت شرطيا كنت اتلقى 10 اتصالات يوميا من الأهل في حالة اختطاف طفل |
çocuk kaçırma olayında şüphelenilen ve intihar eden bayan. | Open Subtitles | و التى إتهموها بطريق الخطأ بتهمة التواطؤ فى الخطف |
Tüm birimler, 10-46. 207, çocuk kaçırma vakası. | Open Subtitles | إلى كل الوحدات المتاحة، لدينا حالة 207، إختطاف طفل. |
Uzun süredir buna çocuk kaçırma diyoruz ama Eddie'nin kızı Samantha habersizce yardım etmiş olabilir. | Open Subtitles | أسمينا هذا الأمر إختطاف طفلة لكن إبنة إيدي سامانثا قد تكون مشاركة طوعية |
Bu bir çocuk kaçırma davası. Bu adam küçük bir çocuğu kaçırdı. | Open Subtitles | تبدو كأنها قضية إختطاف هذا الرجل إختطف طفل صغير |
Bu bir çocuk kaçırma davası. Bu adam küçük bir çocuğu kaçırdı. | Open Subtitles | تبدو كأنها قضية إختطاف هذا الرجل إختطف طفل صغير |
çocuk kaçırma, genellikle miras ya da kıskançlıkla ilgilidir. | Open Subtitles | إختطاف الأطفال عادةً ما يكون حول الوراثة أو الحسد |
Wichita'da çifte cinayet ve çocuk kaçırma vakası var. | Open Subtitles | لقد حصلت جريمة قتل مزدوجه و تم إختطاف طفل |
- FBI, çocuk kaçırma olayında yetki sahibidir. | Open Subtitles | -المباحث الفيدراليّة لديها صلاحيّة قضائيّة في قضايا إختطاف الأطفال. |
Nasıl bir adam, çocuk kaçırma olayına tanıklık eder de polise haber vermez? | Open Subtitles | أيّ نوع من الرجال يشهد اختطاف طفل ولا يبلغ الشرطة؟ |
Olası bir çocuk kaçırma eyleminden aranıyor. | Open Subtitles | و هي مطلوبة بتهمة اختطاف طفل محتملة |
Cinayet masasından Dexter Morgan. Olası çocuk kaçırma ihbarında bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا (ديكستر مورغان) من القسم الجنائيّ، أودّ الإبلاغ عن حالة اختطاف طفل محتملة |
Simon, Robert E. 1986'da yakalanmış. Gasp. çocuk kaçırma. | Open Subtitles | سايمون روبرت اعتقل عام 86 بسبب التعذيب و الخطف من 10 الى خمسةعشر |
Robert Earl'ün Dade'deki çocuk kaçırma davasında savcıydı. | Open Subtitles | هي كانت النيابة فى محاكمة روبرت ايرل عن قضية الخطف في ديد. أيلفت هذا إنتباهك؟ |
- Ve çocuk kaçırma da var, gidelim. | Open Subtitles | هذا كبير واختطاف طفله هيا لنذهب |
Uzmanlık alanım terörizmle mücadele, çocuk kaçırma ve cinayet davalarını araştırmaktı. | TED | كان تخصصي التحقيق في حالات مكافحة الإرهاب، اختطاف الأطفال والقتل. |
Liman Müdürlüğü'ne ve Üçlü Bölge'ye de çocuk kaçırma alarmı verdik. | Open Subtitles | ويتمّ الآن إصدار تحذير بإختطاف طفلة لسلطة الميناء ومنطقة الولايات الثلاثة. |