Bunu yapan sadece çocuklar değil. | TED | ليس الأطفال هم من يصدقها فقط. |
Endişelenmeniz gereken çocuklar değil. | Open Subtitles | ليس الأطفال من عليك القلق بشأنهم |
çocuklar değil. Asla. | Open Subtitles | ليس الأطفال لم أكن لأفعل ذلك قط |
Sorun çocuklar değil. | Open Subtitles | ليس الأولاد السبب |
çocuklar değil arama komitesindekiler. | Open Subtitles | ليس الأولاد ، جمعيـة التقصّي |
Sadece savaş birlikleri istiyorum, yaşlılar ya da çocuklar değil. | Open Subtitles | اٍننى أريد قوات مقاتلة فقط و ليس رجال متحللين و أطفال |
Hey, bunlar tekmelenen çocuklar değil mi? | Open Subtitles | اليس اولئك الشباب الذين تعرضوا للرفس |
Sadece çocuklar değil başka sorumlulukların da var. | Open Subtitles | ليس الأطفال فقط. لديكِ مسئوليات أخرى. |
Düşünmen gereken ölümden bahseden çocuklar değil, sessiz kalanlardır. | Open Subtitles | ليس الأطفال من يتحدثون عن الموت هم الذين تقل بشأنهم يا (تيمي) إنهم الأطفال الهادئين |
Bu o değil, bu çocuklar değil. | Open Subtitles | إنه ليس الأمر. ليس الأطفال. |
Endişelenme konu çocuklar değil. | Open Subtitles | لاتقلق. هو ليس الأطفال. |
çocuklar değil. | Open Subtitles | ليس الأولاد. |
Hayır, dondurma çocuklar değil, sadece tatilde ki eşcinsel bir çift. | Open Subtitles | لا ,ليس رجال الايس كريم فقط زوجان شاذان في الاجازة |
Hey, bunlar tekmelenen çocuklar değil mi? | Open Subtitles | اليس اولئك الشباب الذين تعرضوا للرفس |