Belki çocukluğundaki hobiyi yetişkinliğinde de sürdürüyordu. | Open Subtitles | ربما كانَ يحاول ملاحقة هواية طفولته ، بسن رشدهِ. |
Hiç çocukluğundaki izci üniformasını giymiş yetişkin bir adam görmedin mi? | Open Subtitles | ألم يسبق لك رؤية رجل ناضج يرتدي ملابس طفولته بالكشافه؟ |
Bak bunun hissettiğin suçluluk duygusuyla çocukluğundaki o yangınla veya Amanda'yla- | Open Subtitles | انظير، لا اعلم اذا كان يفعل هذا بدافع الذنب عن طفولته النارية .... |
çocukluğundaki oyun arkadaşlarına geliyoruz Noah. | Open Subtitles | هل سنتوسع إلى أصدقاء طفولته يا (نوا)؟ |