"çok çalışıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعمل بجد
        
    • تعمل بجد
        
    • يعمل كثيراً
        
    • يعمل كثيرا
        
    • تعمل بجهد
        
    • تعمل كثيراً
        
    • كان يعمل بجهد
        
    • تعمل جاهدة
        
    • يعمل بجدّ
        
    • يعمل بكد
        
    • بجهد كبير
        
    • تبذل قصارى جهدها
        
    LM: Bildiğim kadarı ile o laboratuvarında çok çalışıyor ve çılgın fükürler üretiyor. TED لوك: مما أعرفه، أنه يعمل بجد بالغ في معمله ويحصل على نتائج مجنونة.
    çok çalışıyor, başınızı bir eve sokacak kadar kazanıyor, elinden geleni yapıyor. Open Subtitles يعمل بجد ، ويقوم بتوفير المأوى لك، هذا أفضل ما يستطيع فعله.
    Hem çok çalışıyor, hem de yaptığı işte çok iyi. Open Subtitles هي تعمل بجد وهي جيده في العمل الذي تقوم به
    Aslında çok çalışıyor keşke oradaki yetkili kişi onu bu kadar çalıştırmasa. Open Subtitles أتعلم , هو يعمل كثيراً. أتمنى مِن مَن هو مسؤول هناك أن يريح الرجل قليلاً , تعلم ما اعنيه؟
    Babam son günlerde çok çalışıyor ve sanırım bunun beni etkilemesine izin veriyorum. Open Subtitles لقد كان ابي فقط يعمل كثيرا مؤخرا واظن بأنه تمكن مني او مهما كان
    Çok zinde ve hoppa, ayrıca çok çalışıyor gibi gözüküyor. Open Subtitles أنها مناسبة و مرحة ، و يبدو أنها تعمل بجهد كبير
    O kadar çok çalışıyor ki, şu an hapiste bile olabilir. Open Subtitles نعم ، أنا نفسى أراها قليلاً لإنها تعمل كثيراً وكما إنها فى السجن
    Evet, iyiyiz. O çok çalışıyor. Çok çalışıyorum. Open Subtitles نعم, نحن بخير, يعمل بجد و أنا أعمل بجد, نحن بخير
    Onları daha iyi okullarda... okutabilmek için çok çalışıyor. Open Subtitles إنه والد محب و مخلص, و يعمل بجد في سلسلة بقالياته لإبقائها في مدرسة جيدة
    Bak, o gerçekten çok çalışıyor ve bende onu endişelendirmek istemiyorum. Open Subtitles اسمعي هو حقا يعمل بجد . وانا لااريد ان اقلقه
    Sen ise her nereliysen artık, hiçbiriniz özel veya büyülü değilsiniz. Bazılarınız daha şanslı, bazılarınız daha çok çalışıyor. Open Subtitles لا أحد منك مميز ولاكن واحدا منك محضوظ جدا والاخر يعمل بجد, هكذا هم يارجال.
    Açık ve basit anlatmak gerekirse, çok takılıyor uyumuyor ve çok çalışıyor. Open Subtitles واضح وبسيط. انها تذهب للحفلات كثيرا لا تنام جيدا وهي تعمل بجد
    Bence bilmemeli. çok çalışıyor. Bunları bilmesine gerek yok. Open Subtitles تعلم،إنها تعمل بجد حقاً إنها ليست بحاجه لمعرفة هذا الأمر
    "çok çalışıyor ve hala ailenizi geçindiremiyorsanız.... ..kendi kendinize sormaya başlıyorsunuz: Open Subtitles حين تعمل بجد و لا زلت لا تستطيع أن تعتني بعائلتك تبدأ بسؤال نفسك كمعيل, كرجل
    Delikanlı, hepimiz çok çalışıyor ve az dinleniyoruz. Open Subtitles أيها الشاب ، جميعنا يعمل كثيراً ويحصل على القليل من الراحة
    Fife çok çalışıyor. Çok seyahat ediyor. Open Subtitles الأمر أن فايف يعمل كثيراً وهو يسافر كثيراً
    çok çalışıyor, bir setten diğerine koşturup duruyor. Open Subtitles يعمل كثيرا و ينتقل من موقع تصوير لآخر
    Çok çalışması gerektiği için çok çalışıyor. Open Subtitles لكنى اعنى، انها تعمل بجهد لأنه يجب عليها ان تعمل بجهد
    Kadın çok çalışıyor. Onun rahatladığını görmek güzel bir şey. Open Subtitles إنها تعمل كثيراً من الجيد رؤيتها ترتاح
    Joe işini geliştirmek için çok çalışıyor. Hem ikizler de var. Elimiz sıkışık. Open Subtitles جو) كان يعمل بجهد لكي يؤسس أعماله) وهناك التوائم, والمال نوعاً ما صعب في هذا الوقت
    Restoranda çok çalışıyor, ama kendine yemek vakti ayırmıyor. Open Subtitles إنها تعمل جاهدة فى . مطعـم أنيـق ... لكنها لم تأخذ راحة لنفسها . حتى تستمتع بوجبة جيـدة
    Tutuklama Birliği sabahın bu saatinde çok çalışıyor. Open Subtitles حسناً .. فيلقُ الإعتقال يعمل بجدّ في الساعات المُبكّرة من الصباح
    Abin, aile işlerini yasallaştırmak için çok çalışıyor. Open Subtitles أخوك يعمل بكد ليضيف الشرعية لأعمال عائلتك
    Mükemmel olmak için çok çalışıyor... Open Subtitles إنها تبذل قصارى جهدها حتى تغدو مثالية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more