"çok şanslısınız" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنتم محظوظين
        
    • محظوظ جدا
        
    • محظوظ جداً
        
    • أنت محظوظ للغاية
        
    • أنت محظوظة جدا
        
    • إنكما محظوظتان
        
    • محظوظون للغاية
        
    • محظوظون جداً
        
    • أنتم محظوظون
        
    • اتعلمون انكم محظوظون
        
    Çok şanslısınız ki, polisleri ve amir Spanks-a-Lot'ı peşinize takmadık. Open Subtitles أنتم محظوظين أننا لم نتصل بالشرطة... و أنت أيها الزعيم تحديداً
    Bu genç hanımefendi arkadaşınız olduğu için Çok şanslısınız Bay Neale. Open Subtitles انت محظوظ جدا يا سيد نيل لكون هذه الشابة صديقة لك
    Çok şanslısınız, Bay Smith. Bu adamlar çok tehlikeli. Open Subtitles أنت محظوظ جداً سيد سميث فهذان الرجلان خطران
    Çok şanslısınız çünkü birbirinize sahip çıkıyorsunuz! Open Subtitles أنت محظوظ للغاية لأن أخيك بظهرك دومًا
    Bu kadar hünerli bir ajan bölümünüze döndüğü için Çok şanslısınız. Open Subtitles أنت محظوظة جدا ليكون لديك مثل هذه الموهوبة معك في قسمك
    Bayanlar, bugün Çok şanslısınız. Yeni ürünlerim var. Open Subtitles أيتها السيدتان, إنكما محظوظتان اليوم لدي شحنة جديدة
    Annenizin arkasına saklanabildiğiniz için Çok şanslısınız! Open Subtitles أنتم يا رفاق محظوظون للغاية أنّ بإمكانكم الاختباء هناك في أحضان أمكم!
    Beth ve Tucker, ...Çok şanslısınız. Open Subtitles بيث وتاكر أنتم محظوظون جداً لكونكم مع بعض
    Benimle çalışabildiğiniz için Çok şanslısınız. Open Subtitles أنتم محظوظون لأنكم تعملون معى، أليس كذلك؟
    Çok şanslısınız ki, dünya çapında tanınmış süper çekici kalçadan göğse mükemmel ölçülere sahip bir kız arkadaşım var. yoksa çok kızgın olurdum. Open Subtitles اتعلمون انكم محظوظون انا لدى اكتر الاصدقاء إثارهً بتناسب تام بين المؤخره و الصدر سأكون هائج
    Çok şanslısınız yarım saat önce bi odam boşaldı Open Subtitles أنتم محظوظين لقد طردت للتو رجل وإمرأه
    Öncelikle, Çok şanslısınız. Open Subtitles أول شيء، أنتم محظوظين.
    Burada olduğum için Çok şanslısınız. Open Subtitles أنت محظوظ جدا بأنّي هنا، هل تعرف ذلك؟
    En sonunda neyi almaya karar verdiğinde, kuyumcu ona dedi ki: "Bilin ki şu an bunu aldığınız için Çok şanslısınız, çünkü bu inciler iklim değişikliğinden dolayı yok olma tehlikesi altındalar." TED و ما أن قرر أخيرا ما سيشتري، قال الجواهرجي له: " أتعرف إنك محظوظ جدا لأنك تشتري هذه الآن، لأن هذه اللآلئ يمكن أن تنقرض تماما بسبب التغيير المناخي."
    -Ben hiçbir şey yapmadım. Sorun değil. Çok şanslısınız. Open Subtitles لم أفعل شيئاً - لا بأس, أنت محظوظ جداً -
    Çok şanslısınız. Boş zamana sahip olmak harika bir fırsattır. Open Subtitles أنت محظوظ جداً الراحة هي هبة مدهشة
    Çok şanslısınız. Open Subtitles . أنت محظوظ للغاية
    Çok şanslısınız. Fräulein Helga'nınki yılandı. Open Subtitles أنت محظوظة جدا مع الآنسة هيلجا كان ثعبانا.
    Bayanlar, bugün Çok şanslısınız. Elimde yeni sipariş ürünleri var. Open Subtitles أيتها السيدتان, إنكما محظوظتان اليوم لدي شحنة جديدة
    - Siz erkekler Çok şanslısınız. Open Subtitles الرجال محظوظون للغاية ولماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more