"çok şanslıyız" - Translation from Turkish to Arabic

    • محظوظون جداً
        
    • نحن محظوظون
        
    • محظوظون جدا
        
    • محظوظين جدا
        
    • كنا محظوظين
        
    • محظوظان جداً
        
    • محظوظون للغاية
        
    • محظوظين جداً
        
    • ونحن محظوظون
        
    • نحن محظوظين
        
    • محظوظون جدًا
        
    • محظوظين للغاية
        
    • إننا محظوظون
        
    Ve aslında, bu bölgede olduğumuz için çok şanslıyız. TED وفي الواقع، نحن محظوظون جداً في هذا الإقليم.
    Bugün buna sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون جداً لإمتلاكنا هذه هذه الليلة
    Oğlumuza kavuşabildiğimiz için çok şanslıyız tabi ama iyi değiliz. Open Subtitles نحن محظوظون للغاية لإستعادة إبننا لكننا لسنا على ما يرام
    O yüzden, bizler çok şanslıyız bu enstitüleri aşağıdan yukarı değiştirebileceğimiz internet gibi kaynaklarımız var. TED لذا نحن محظوظون أننا نمتلك مصادر مثل الإنترنت ، حيث نستطيع محاصرة المؤسسات من الأسفل إلى الأعلى.
    Aynı zamanda tüm ülkenin dönüşümüne şahit olduğumuz için de çok şanslıyız. TED ولكن بعد ذلك نحن أيضا محظوظون جدا لنشهد التحول في البلد كلها.
    Pencap Yıldızı'nı koruma görevi bize verildiği için çok şanslıyız oğlum. Open Subtitles كنا محظوظين جدا حماية هذا الحجر الشهير أليس ذلك يا بني؟
    Bu fırsatı genç yaşta yakaladığımız için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان جداً لحصولنا على هذه الفرصة ونحن صغار
    Bunlar bizde olduğu için çok şanslıyız. Open Subtitles لقد كنّا محظوظين جداً لاحضار هذة إلى هنا
    Kendisi de çok iyi bir şair olan Roxeanne Persand aramızda olduğu için çok ama çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون جداً كون روكسي دي بيرساند هي قارئتنا و المعرفة بكتابة الشعر الجيد
    Benim talimatlarımı hiçe saydığın için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون جداً انك اخترت ان تتجاهلي اوامري
    Durumunu olduğu gibi koruduğu için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون جداً أنها لا تزال سليمة في حالتها
    Bu yabancıyı bulduğumuz için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون بالتأكيد بمقابلة هذا الغريب, أليس كذلك؟
    Fırtına sadece Grayson'un evine zarar verdiği için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون جدا ان الاعصار دمر منزل جرايسون فقط
    Pencap Yıldızı'nı koruma görevi bize verildiği için çok şanslıyız oğlum. Open Subtitles كنا محظوظين جدا حماية هذا الحجر الشهير أليس كذلك يا بني؟
    Ah, böyle arkadaşlarımız olduğu için çok şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان جداً لأننا لدينا أصدقاء مثل هؤلاء
    Küçük kalibreli bir mermi olduğu için çok şanslıyız, yani... Open Subtitles نحن محظوظون للغاية أن الرصاصة كانت من العيار الصغير جداً، لذا
    Yanımızda olduğu için çok şanslıyız. Özellikle neler olduğu konusunda. Open Subtitles نحنُ محظوظين جداً بحوزتنا إيّاه جوارنا، خاصةً وسط غمار ما يجري.
    çok şanslıyız, çünkü burada güneyde en ilginç maceralar ve inanılmaz deneyimlerle doldurabileceğimz nispeten boş bir kanvasımız olduğu için şanslıyız. TED ونحن محظوظون لأننا في الجنوب، لازلنا ننعم بمجال مفتوح نسبياً يمكننا ملأه بأعجب المغامرات والمشاعر المدهشة.
    Bu akşam kendisini stüdyomuzda konuk ettiğimiz için çok şanslıyız. Open Subtitles و نحن محظوظين بوجوده معنا في الأستديو الليلة
    Bu muhteşem yiyecek ve içeceklere sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Open Subtitles إننا محظوظون جدًا للتمتع بهذا الطعام والشراب الرائعين
    Evet, çok hem de çok şanslıyız. Hey, hey. Az önce asansöre binen kızı tanıyor musunuz? Open Subtitles اجل , محظوظين , محظوظين محظوظين للغاية هل تعرفون تلك الفتاة التى استقلت المصعد للتو ؟
    çok şanslıyız, çünkü modern topluluk jeolojik olarak çok az olayın yaşandığı bir zamanda gelişti. Open Subtitles إننا محظوظون لأن المجتمع المعاصر تطور في وقت حدث فيه القليل من الناحية الجيولوجيّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more