Sanırım geçmiş yıllarda çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنكِ مررت بالكثير خلال السنوات الماضية |
Ama çok kısa sürede hepimizden çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لكنك مررت بالكثير اكثر من اى منا فى فترة قصيرة للغاية |
çok şey yaşadın, bir süre dinlensen iyi olacak. | Open Subtitles | لقد مررتي بالكثير ، يتوجب عليك اخذ راحة |
Çünkü çok şey yaşadın ve seni üzmek istemedim. | Open Subtitles | لأنكِ مررتي بالكثير و لم أرغب بمضايقتكِ |
Çok kısa zaman içinde bir çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد خضت الكثير من الامور في وقت قصير |
Son 24 saat içinde çok şey yaşadın. | Open Subtitles | خضت الكثير بالـ 24 ساعة المنصرمة |
Bak, biliyorum son zamanlarda çok şey yaşadın, her şey birbirine girdi ama bu, balo, anlatabildim mi? | Open Subtitles | أعرف، أنكِ مررتِ بالكثير والأمور في فوضى... ولكن إنه الحفل، هل تفهمين ؟ |
Bunu hak ediyorsun. Bebeğim, çok şey yaşadın. | Open Subtitles | أنت تستحقينها يا عزيزتي، لقد مررت بالكثير |
Haksız yere suçlandın. Hapse girdin. - çok şey yaşadın. | Open Subtitles | إتُهمت ظلماً، كنت في السجن، مررت بالكثير. |
çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير من الأمور العصيبة |
Son günlerde çok şey yaşadın... | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير في الآونة الأخيرة: |
Bugün çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررت بالكثير اليوم |
pek çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتي بالكثير |
Spence, geçen birkaç haftada çok şey yaşadın. | Open Subtitles | سبينس) , لقد مررتي بالكثير في الأسابيع الماضية) |
çok şey yaşadın. | Open Subtitles | مررتي بالكثير |
çok şey yaşadın. | Open Subtitles | مررتي بالكثير |
Bak, çok şey yaşadın. Ama artık bitti. | Open Subtitles | انظري، لقد مررتِ بالكثير وقد انتهي الآن |
Bugün çok şey yaşadın. | Open Subtitles | لقد مررتِ بالكثير اليوم |