"çok şeyimiz var" - Translation from Turkish to Arabic

    • لدينا الكثير
        
    • وأمامنا الكثير
        
    • لدينا أمور كثيرة
        
    • شيق فات موعده منذ
        
    • ولدينا الكثير
        
    • نحن عِنْدَنا الكثير
        
    • أمامنا الكثير
        
    - Sanırım, pek çok şeyimiz var. - Tauri ilerlemiş. Open Subtitles أعتقد أن لدينا الكثير من الأشياء التاورى أصبحوا متقدمين كثيرا
    Evet, yapacak çok şeyimiz var. Kaybettiğimiz zamanı telafi etmeliyiz. Open Subtitles أجل، لدينا الكثير علينا فعله علينا تعويض الوقت الذي ضيّعناه
    Görünüşe göre konuşacak çok şeyimiz var ama burada değil. Open Subtitles يبدو بأن لدينا الكثير لنتحدث بشأنه , لكن ليس هنا
    En iyisi çekleri ödeyelim çünkü tamir ettirecek çok şeyimiz var. Open Subtitles حسنا، يستحسن أن نحضر حساباتنا لأن لدينا الكثير من الأشياء لنستبدلها
    Daha genciz, öğrenecek çok şeyimiz var ama kurtarılmaya değeriz. Open Subtitles إننا جديدو عهد بالكون، وأمامنا الكثير لنتعلمه، لكننا نستحق الإنقاذ.
    Yapacak, çözümleyecek çok şeyimiz var emeklilik alanında da, konu emeklilik sonrasında insanların paralarıyla ne yaptığına geldiğinde. TED لدينا الكثير لفعله، الكثير لحله، كذلك في مجال التقاعد فيما يتعلق بما يفعل الأشخاص بأموالهم بعد التقاعد.
    Bence burada, İskoçya'da yaptığımız iş çok önemli ama diğer ülkelerden öğrenecek çok ama çok şeyimiz var. TED أعتقد ان العمل الذي نقوم به هنا في أسكتلندا هو عمل عظيم ولكن ما زال لدينا الكثير جداً لنتعلمه من الدول الأخرى
    Dağıtım tarafında, bununla beraber, bir dünya olarak, yapacak çok şeyimiz var. TED لكن على جانب التوزيع، نحن كعالم، لدينا الكثير لنفعله.
    Bence toplum olarak daha öğrenecek çok şeyimiz var. TED لكني أعتقد أننا كمجتمع، لدينا الكثير لنتعلمه
    Anlatacak çok şeyimiz var. 10 dakika içinde dönerim. Open Subtitles لدينا الكثير لنتحدّث بشأنه سأعود خلال عشر دقائق
    Ken, konuşacak çok şeyimiz var. Open Subtitles كين ، لدينا الكثير من الأشياء نتحدث عنها
    Benimle ve arkadaşlarımla oturmalısın. Tartışacak çok şeyimiz var. Open Subtitles يجب أن تجلسا معنا, لدينا الكثير من الأمور لنناقشها
    Konuşacak çok şeyimiz var galiba. Open Subtitles ونحن لدينا الكثير من الأشياء لنتحدث بشأنها
    Kaybedecek çok şeyimiz var. Sözleşmemiz gider, okuldan atılırız, hatta hapse gireriz. Open Subtitles أعني، لدينا الكثير لنخسره قد نخسر امتيازاتنا أو نطرد من الكلية
    - Konuşacak çok şeyimiz var. - Biliyorum. Open Subtitles لدينا الكثير من الأخبار لنسترجعها أعلم سنفعل ذلك
    İçeri girmeliyiz. Konuşacak çok şeyimiz var. Open Subtitles علينا الدخول إلى المنزل لدينا الكثير لنتحدث عنه
    Ortak bir çok şeyimiz var sana onu vereceğim. Open Subtitles لدينا الكثير من الشياء المشتركة. اعيرف لك بذلك.
    Ne olursa olsun, akşam yemeğinde konuşacak çok şeyimiz var. Open Subtitles علىأيحال، لدينا الكثير لنناقشه على العشاء أين سنأكل ؟
    Daha genciz, öğrenecek çok şeyimiz var ama kurtarılmaya değeriz. Open Subtitles إننا جديدو عهد بالكون، وأمامنا الكثير لنتعلمه، لكننا نستحق الإنقاذ.
    - Konuşacak çok şeyimiz var. - Başkan Hanım. Open Subtitles ـ لدينا أمور كثيرة نناقشها ـ سيدتي الرئيسة
    Tristan ile bizim konuşacak çok şeyimiz var. Open Subtitles فأنا و(تريستن) بيننا نقاش شيق فات موعده منذ وقت طويل.
    Kız kardeşim. Bu gece gelecek ve konuşacak çok şeyimiz var. Open Subtitles أختي ستأتي إلى البلدة اليوم ولدينا الكثير لنفعله
    Konuşacak çok şeyimiz var. Merak etme. Open Subtitles - نحن عِنْدَنا الكثير مِنْ لحاق ليَعمَلُ.
    Yine de bu tarihi ıstırap hakkında öğrenecek çok şeyimiz var. TED ولكن ما زال أمامنا الكثير لنعرفه عن هذه الوعكة القديمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more