"çok daha değerli" - Translation from Turkish to Arabic

    • أكثر قيمة
        
    • تساوين أكثر
        
    • أثمن بكثير
        
    • أثمن من
        
    • يساوي أكثر
        
    • يستحق أكثر
        
    • قيمة أكبر
        
    • أكثر ثمناً
        
    • اكثر قيمة من
        
    • تساوي أكثر من
        
    Paketin içindeki şey uyuşturucudan çok daha değerli bir şey. Open Subtitles ما يُوجد بداخل ذلك الطرد هو أكثر قيمة من المُخدرات
    Şey, altın filan bulmadık, ama bulduğumuz şeyin çok daha değerli olduğuna karar verdik. TED حسنًا، لم نجد أي ذهب. ولكنا أدركنا أن ما وجدنا كان أكثر قيمة بكثير.
    Senin bundan çok daha değerli olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنك تساوين أكثر من ذلك
    Onların dostluğu bu peynirden çok daha değerli. Open Subtitles فصداقتهم أثمن بكثير من هذا الجبن عد إلى مكانك
    Karımı koruyun. Onunki, benim hayatımdan çok daha değerli. Open Subtitles أحرسوا زوجتى إنها بالنسبه لى أثمن من حياتى
    Şu sandık parlak birkaç kuruştan çok daha değerli galiba. Open Subtitles ذلك الصندوق يجب أن يكون يساوي أكثر من بنس لامع
    Senin yaptığın her şey tahmin edebileceğinden çok daha değerli. Open Subtitles كل شيء فعلتيه يستحق أكثر مما تعرفيه
    Ölü olmasından çok daha değerli olurdu. Open Subtitles إنّه ذو قيمة أكبر لي وهو حي وليس ميتاً.
    çok daha değerli bir şey kazandım. Open Subtitles . كسبت شئ أكثر ثمناً
    Film vasiyetin, bir diziden çok daha değerli Mick. Open Subtitles وصيتك للسينما اكثر قيمة من اي مسلسل تلفزيوني
    Ava da fiyat etiketinde yazılandan çok daha değerli olduğunu bilmediği bu çantayı alıp çıktı. Open Subtitles ثم رفعته " إيفا " بلا معرفة أن هذه الحقيبة بالتحديد تساوي أكثر من مرفق سعرها
    Ama bugün sana çok daha değerli bir şey vermek istiyorum. Open Subtitles لكن اليوم أود أن أعطيكِ شيئاً أكثر قيمة من ذلك
    Alakası yok. Aslında sen bana çok daha değerli bir şey sunabilirsin. Open Subtitles بعيد عن ذلك , أنت يمكنك تقديم شيء أكثر قيمة
    Şirketim tekrar benim elime geçerse çok daha değerli hale gelecektir. Open Subtitles أن شركتي سيتم أكثر قيمة له الأعمال القائمة كالعادة، مع بلدي يدوية على الفلاح.
    Almak için geldiğim şeyi alamamış olabilirim ama çok daha değerli bir şey ile ayrıldım. Open Subtitles من الممكن أنني لم أحصل على ما جئت من أجله ولكني خرجت بشيء أكثر قيمة
    Sen ve o muhteşem beynin benim için çok daha değerli. Open Subtitles أنتِ ودماغكِ الكبير أكثر قيمة من القلادات.
    Senin bundan çok daha değerli olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنك تساوين أكثر من ذلك
    Onların dostluğu bu peynirden çok daha değerli. Open Subtitles صحيح؟ فصداقتهم أثمن بكثير من هذا الجبن
    O an, hepimiz öğrendik ki kumarla kafayı bozduğunuz zaman paradan çok daha değerli şeyleri kaybedebilirsiniz. Open Subtitles في تلك اللحظة جميعنا تعلمنا أنك عندما تصبح مهووساً بالقمار يمكن أن تخسر ما هو أثمن من المال
    ...o her birinizden çok daha değerli. Open Subtitles الذي يساوي أكثر من أي واحد منكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more