"çok daha farklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • بشكل مختلف
        
    • تختلف
        
    • مختلفًا
        
    • مختلف تمامًا
        
    • مختلفة كثيرا
        
    • يختلف كثيراً
        
    • مختلف تماما عن
        
    • مختلفاً تماماً عن
        
    • مختلفة جداً عن
        
    • أنواع متعددة من
        
    • مختلف تماماً
        
    • مختلفة تماما
        
    • مختلفة تماماً عن
        
    Çünkü cazibe yüzyıllar boyunca çok belirli bir anlama sahipti, ve bu kelime düşündüğümüz anlamından çok daha farklı şekillerde kullanıldı. TED لأنه ولمدة عقود، كلمة الإبهار كان لها معنى محدد جداً والكلمة تم استخدامها بشكل مختلف عن ما نعتقد أنها فعلياً الآن
    Büyük liderler, daha farklı iletişim ağlarına sahip olmanın, daha yüksek seviyedeki yapıları ve de çözümleri tanımlamanın kaynağı olduğunu anlarlar, çünkü sizin düşündüğünüzden çok daha farklı düşünen TED يدرك القادة العظام أن التوفر على شبكة أكثر تنوعا هو مصدر لتحديد نمط على أعلى المستويات وكذلك مصدر للحلول، وهذا راجع إلى أنك تمتلك أناسا يفكرون بشكل مختلف عنك.
    Daha önce işittiğimden çok daha farklı bir müzik vardı. Open Subtitles لقد كانت أغنية تختلف عن أي موسيقى أعرفها من قبل
    Bir insana, nesneye veya olaya baktığımda nasıl oluyor da diğer insanlardan çok daha farklı görüyorum? TED كيف هذا، حينما أنظرُ إلى شخص، شيء، أو واقعة، أرى شيئًا مختلفًا جدًا عما يراه شخصٌ آخر؟
    Dünya için en iyisi, bir insan için en iyisinden çok daha farklı bir şey olabiliyor. Open Subtitles والأفضل بالنسبة للعالم يتحول إلى... أمر مختلف تمامًا عن ما هو أفضل للمرء
    Seni öldürmek isteyen biriyle karşı karşıya olunca çok daha farklı olur. Open Subtitles انها مختلفة كثيرا عندما كنت وجها لوجه مع واحد يريد ان يقتلك.
    Ama çölde savaşmak, balta girmemiş bir ormanda, savaşmaktan çok daha farklı... Open Subtitles ولكن القتال في الصحراء يختلف كثيراً عن القتال في غابات الكانوبي
    Seninkinden çok daha farklı bir yaşam hakkında konuşmam belki ağırına gitti. Open Subtitles لعلك لا تستطيع احتمال سماع اسلوب حياة مختلف تماما عن حياتك
    Dışarı çıktıklarında, bıraktıkları dünyadan çok daha farklı bir dünya bulurlardı. Open Subtitles عندما يخرجون سيجدون عالماً مختلفاً تماماً عن العالم الذى تركوه
    Bir anda, kızımın hayatının benimkinden çok daha farklı olacağını düşündüm. TED ففي تلك اللحظة أدركت أن حياة ابنتي ستكون مختلفة جداً عن حياتي.
    İnsan doğası bize çok daha farklı eğlenceler sunabiliyor. Open Subtitles الطبيعة البشريه تقدم أنواع متعددة من التسلية
    Ama buna karşın, ben çok daha farklı bulgular edindim. TED لكن حقيقةً, ما كنت أجده مختلف تماماً عن ذلك.
    İleride oyunlardan alacağınız interaktifliğin derecesi bugüne kıyasla çok daha farklı olacak bence. TED درجة التفاعل التي سنحصل عليها هي مختلفة تماما ، كما أعتقد ، على ما حصلنا عليه الآن.
    Burada yaşamanın keşişlerin bizlere öğrettiği yaşamdan çok daha farklı olduğunu duymuştum. Open Subtitles كنت أعرف أنها مختلفة تماماً عن الطريقة التي علمنا الناسكون العيش بها
    Aynı gruptan insanları böyle bir odaya koyun, böyle bir odaya göre çok daha farklı davranacaklardır. TED لقد وضعت نفس المجموعة من الأشخاص في غرفة مثل هذه وسوف يتصرفون بشكل مختلف حقاً عن غرفة مثل هذه.
    Bu yüzden birisi bana bir problemle gelirse, bir başka oyuncuya göre ona çok daha farklı yaklaşıyorum. Çünkü onları tanıyorum. TED لذا عندما يأتيني شخص ما بمشكلة، أتعامل مع الوضع بشكل مختلف حسب شخصية كل لاعب، واستنادًا إلى ما أعرفه عنهم.
    Ayrıca, bugünkü politik örgütlenmeden çok daha farklı örgütlenme modelleri vardı. TED وكان لديهم نماذج سياسية تختلف عن ما نجده اليوم.
    o mide kazınması başka bir durumda meydana gelirse, çok daha farklı bir anlam teşkil edebilir. TED تلوّي معدتنا هذا، إذا حدث في موقف مغاير، فإنّه سيعني أمراً مختلفًا كليّاً.
    Dünya için en iyisi, bir insan için en iyisinden çok daha farklı bir şey olabiliyor. Open Subtitles والأفضل بالنسبة للعالم يتحول إلى... أمر مختلف تمامًا عن ما هو أفضل للمرء
    Bu mimari tarihinin sonu, bu da geleceğin binalarının bugünkü binalardan çok daha farklı gözükmesi demek. TED هذه هي نهاية تاريخ الهندسة، وهذا يعني أن بنايات الغد ستبدو مختلفة كثيرا عن بنايات اليوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more