Bu çok dokunaklı, ama halka açık bir yerdeki bu sohbet gösteriyor ki Binbaşı Carter bir güvenlik riski. | Open Subtitles | هذا مؤثر جدا ولكن هذا الحديث في هذه الأماكن العامة هناك أدلة رئيسية ماجور كارتر هذا شيء خطر على الأمن العام |
çok dokunaklı. Gözyaşlarımı tutamıyorum. | Open Subtitles | مؤثر جدا,انا لا استطيع الرؤويه بسبب الدموع في عيني |
Aslında bütün kadınların en güzel şeylerini giyip oraya gelmesi çok dokunaklı. | Open Subtitles | في الواقع ، أنه مؤثر جداً ، جميع النساء يرتدين أجمل الأشياء. |
Aslında bütün kadınların en güzel şeylerini giyip oraya gelmesi çok dokunaklı. | Open Subtitles | في الواقع ، أنه مؤثر جداً جميع النساء يرتدين أجمل الأشياء |
- Ama finalde Johnny onu kaldırınca... - Biliyorum, çok dokunaklı. | Open Subtitles | ولكن حين يقوم "جوني" بحملها في النهاية إنه أمر مؤثر للغاية |
Tanrım, bu çok dokunaklı. | Open Subtitles | رباه، هذا مثير للشفقة |
Sadakatin çok dokunaklı ama korkarım ki hamlelerinin daha ciddi sonuçları var. | Open Subtitles | اخلاصك مؤثر جدا ولكنى أخشى أن تكون أفعالك ذو نتائج خطيره |
Bunların hepsi... Çok, ama çok dokunaklı. | Open Subtitles | هذا مؤثر جدا جدا |
çok dokunaklı. | Open Subtitles | هذا شئ مؤثر جدا |
Güzel olduğumu söylemen benim için çok dokunaklı oldu, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف ، هذا كلام مؤثر جداً أن تخبرنى أننى جميلة |
çok dokunaklı bir ölüm sahnesi. Yazarken ağlamıştım. | Open Subtitles | إنه مشهد مؤثر جداً , لقد بكيت عندما كتبته |
çok dokunaklı fakat anıları anlatmak için zaman yok. | Open Subtitles | مؤثر جداً ولكن ليس الوقت للذكريات |
Gerçekten çok dokunaklı, ailenin yeniden birleşmesi falan ama artık harekete geçebilir miyiz lütfen? | Open Subtitles | حسناً، هذا مؤثر للغاية، أعني، لم شمل الأسرة، ولكن إذا أمكننا الانتقال من هذه النقطة من فضلكم؟ |
Ne acıklı! çok dokunaklı, çok! | Open Subtitles | هذا مؤثر ، إنه يتحرك تماماً ، و هذا هو |
Bu odadaki sevgi bağı çok dokunaklı ama yapamazsınız. | Open Subtitles | كل الحب الموجود في هذه الغرفة مؤثر للغاية |
çok dokunaklı Preston. Gerçekten dokunaklı. | Open Subtitles | هذا مثير للشفقة يا (بريستون) مثير للشفقة حقاً |
çok dokunaklı. | Open Subtitles | يا له من أمر مُؤثر. |
Bu çok dokunaklı ve eğlenceliydi. Ama işletmem gereken bir kulüp var. | Open Subtitles | حسن، لقد كان هذا مؤثراً واحتفالياً لكن لدي ناد أديره |
Evet, çok dokunaklı. | Open Subtitles | هذا مؤثّر جدّاً. |
çok dokunaklı. | Open Subtitles | هذا هو لمس جدا. |
Aslında güzel bir hikayeydi. çok dokunaklı. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كانت قصه لطيفه فى الحقيقه كانت مؤثره جداً |
çok dokunaklı çünkü birilerine sandıkları kadar değerli olmadığını söylüyorsun, ama kırmadan. | Open Subtitles | ذلك مؤثر لأنّكَ فعلاً تخبر أحدهم بأنّه لا يستحق ما يظن أنه يستحقه ولكن لا يمكنك أن تجرح مشاعره |