"çok fazla vaktimiz" - Translation from Turkish to Arabic

• لدينا الكثير من الوقت
• لدينا وقت كثير
• لدينا متسع من الوقت
• نملك الكثير من الوقت

Bu çok önemli ve Çok fazla vaktimiz yok.
إنه هامّ جداً، وليس لدينا الكثير من الوقت

Güzel. 10:00'da toplantım var, o yüzden Çok fazla vaktimiz yok.
جميل، عندي اجتماع في تمام العاشرة لذا ليس لدينا الكثير من الوقت

Çok fazla vaktimiz yok. Hemen sadede geleceğim.
ليس لدينا الكثير من الوقت سأدخل في صلب الموضوع مباشرة

Çok fazla vaktimiz yok.
حسناً، هيّا ليس لدينا وقت كثير

Ama Çok fazla vaktimiz kalmadı.
لكن لا يوجد لدينا متسع من الوقت

Çok fazla vaktimiz olmayacak ve doğal olarak meta verileri ne oranda tuttuklarını ajansın bu tür bilgilerden neler öğrendiğini ve FISA raporlarının NSA'in yetersiz gözetimlerine nasıl bir katkısı olduğunu sormak istiyorum.
لن نملك الكثير من الوقت معه وأريد أن أسأله، طبعا، عن المدة التي كانوا خلالها يحتفظون بالبيانات،

Pekala, Çok fazla vaktimiz yok bu yüzden büyük sorunlara girmeliyiz.
حسناً نحنُ ليس لدينا الكثير من الوقت لذلك ينبغي علينا أن نصل للقضايا الكبيرة

Çok fazla vaktimiz yok.
حسناً ليس لدينا الكثير من الوقت

Oğlum, Çok fazla vaktimiz yok.
بني، ليس لدينا الكثير من الوقت

Ben sadece seni korumaya çalışıyordum, ama artık Çok fazla vaktimiz kalmadı.
لكن الآن ليس لدينا الكثير من الوقت

Çok fazla vaktimiz yok.
دعونا نذهب. ليس لدينا الكثير من الوقت

Hayır. Bizim gitmemiz gerek. Çok fazla vaktimiz yok.
لا ، علينا ان ليس لدينا الكثير من الوقت

Bay Greer, Çok fazla vaktimiz yok.
سيد (جرير)، ليس لدينا الكثير من الوقت هنا

Ama Çok fazla vaktimiz kalmadı.
لكن ليس لدينا الكثير من الوقت

Lütfen, Çok fazla vaktimiz yok!
أرجوك، ليس لدينا الكثير من الوقت!

Çok fazla vaktimiz yok...
ليس لدينا الكثير من الوقت.

Çok fazla vaktimiz yok.
ليس لدينا وقت كثير

Çok fazla vaktimiz yok.
ليس لدينا وقت كثير.

Çok fazla vaktimiz yok.
ليس لدينا وقت كثير هنا

Eiji! Dinle bak, Çok fazla vaktimiz yok, ve hemen meseleye girmeliyiz.
إيجي)، أنصت إلي) ليس لدينا متسع من الوقت

Seni çıkarmak için Çok fazla vaktimiz var.
لدينا متسع من الوقت لتهريبك

Sadece işleri hızlandırıyordum çünkü Çok fazla vaktimiz yok.
لقد جرت الأمور بسرعة لأننا لا نملك الكثير من الوقت