Çok fazla zamanımız yok. Ambrosia'yı almam gerekiyor, aksi takdirde gitmiş olacağım. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت يجب أن أحصل على طعام الآلهة وإلا سأرحل إلى الأبد |
Buraya ilaç için geldik. Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | انا هنا من اجل دواء ليس لدينا الكثير من الوقت |
Öncü birlikleri saldırmadan önce Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت . قبل ان تبدا وحدتهم بالضرب |
Ata bindirin. Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | .أحضروها على حصان .لايوجد لدينا متسع من الوقت |
Kes şunu, Harry. Çok fazla zamanımız yok. Aynen böyle. | Open Subtitles | توقف عن هذا (هاري)، ليس لدينا مُتسع من الوقت. |
Eğer tamir edilemezse Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | اذا لم نستطيع ان نعالجه فأنه ليس هناك كثير من الوقت المتبقي |
Adamı duydun, Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | لقد سمعت الرجل ليس لدينا الكثير من الوقت |
Tamam, hadi. Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | حسنا , هيّا ليس لدينا الكثير من الوقت |
Söylediğim gibi, Çok fazla zamanımız vardı. | Open Subtitles | كما أخبرتك، كان لدينا الكثير من الوقت |
Bakın, Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | كما ترون , لم يعد لدينا الكثير من الوقت |
Dinle, Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | انظري, ليس لدينا الكثير من الوقت |
Çok fazla zamanımız yok bu yüzden dinle beni. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت لذا فاسمعيني |
Çok fazla zamanımız var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الوقت |
- Bugün Çok fazla zamanımız yok. - Rosie, neredesin? Acilen ara. | Open Subtitles | ليسَ لدينا الكثير من الوقت |
Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت. |
- Bugün Çok fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ليسَ لدينا الكثير من الوقت |
Kes şunu, Harry. Çok fazla zamanımız yok. Aynen böyle. | Open Subtitles | توقف عن هذا (هاري)، ليس لدينا مُتسع من الوقت. |