"çok geç olana" - Translation from Turkish to Arabic

    • فوات الأوان
        
    • يفوت الأوان
        
    • فوات الآوان
        
    • عندما اصبح الوقت متأخرا
        
    Kimse etkilerini bilmiyordu, ta ki çok geç olana dek. Open Subtitles لكن لا أحد علم بتأثيرها الا بعد فوات الأوان
    Geniş, görünmez bir ağ örüyorum. Katil çok geç olana kadar içinde olduğunu bilmeyecek bile. Open Subtitles أنا أنصب شبكة خفيّة لا يعلم القاتل بأنه بها إلاّ بعد فوات الأوان
    Sizin teknolojiniz çok geç olana kadar bunu bulamaz. Open Subtitles تقنياتكم لن تتمكن من اكتشافه قبل فوات الأوان
    Zorluklarla alakalı olarak dürüstçe konuşabiliyoruz, çok geç olana kadar her şey yolunda rolü yapmıyoruz. TED يمكننا التحدث عن التحديات والمشاكل بطريقة مفتوحة، بدلًا من تظاهر الجميع بأنهم بخير حتى يفوت الأوان.
    Belki aynısını yapabileceğini ve benim de çok geç olana kadar fark etmeyeceğimi sanıyorsundur. Open Subtitles وقد تعتقدين أنه بإمكانك فعل نفس الشيء ولن أدرك هذا إلا بعد فوات الآوان
    Çünkü çok geç olana kadar da bana senden bahsetmemişti. Open Subtitles لانه لم يخبرني بشأنك الا عندما اصبح الوقت متأخرا
    Ve şehir planlama ofisindeki güvenlik görevlisi çok geç olana kadar, herhangi bir silahlı adam görmediğini iddia etmişti. Open Subtitles ورجل الأمن في مكتب المساحة أدعى عدم رؤية الرجل صاحب البندقية يدخل المبنى الا بعد فوات الأوان
    çok geç olana kadar oluşan maliyeti görmek kolay değil. Open Subtitles إنه ليس سهلاً دائماً أن نرى التكلفة حتى بعد فوات الأوان.
    Ama bunun çalışması için, insanlar çok geç olana kadar soruna kayıtsız kalmaya devam etmeli. Open Subtitles لكن لكى يفلح هذا الأمر , يجب على الناس ألا يكونوا على علم بالمشكله حتى فوات الأوان
    Asla doğrudan saldırmaz çok geç olana kadar da onu görmezsiniz. Open Subtitles لن تهاجم بشكل مباشر ولن تروها إلا بعد فوات الأوان
    Bir bakıma bu düşüş iyi oldu zira görüntülerde belki de çok geç olana kadar fark edemeyeceğimiz bir şey ortaya çıktı. Open Subtitles ولكن على الجانب الآخر، فقد تكون هذه السقطة لحسن حظه.. لأن الفحص قد أظهر شيئاً لم نكن لنلاحظه حتى فوات الأوان.
    çok geç olana kadar bunu fark etmediğim için kendimi salak hissettim. Open Subtitles دبروا كل هذه الأحداث و شعرت بالغباء أنني لم أفطن للأمر إلا بعد فوات الأوان
    Gerçeği göremiyorsun ve çok geç olana dek göremeyeceksin. Open Subtitles لا يمكنك تبين الحقيقة ولن ترينها حتى فوات الأوان
    Sana arkandan yanaştı ve ben... Ben her şey için çok geç olana kadar göremedim. Open Subtitles إذ جاءك من الوراء، ولم أرَه إلّا بعد فوات الأوان.
    Antilop için çok geç olana dek kendisini fark etmemesini umuyor. Open Subtitles إنه يأمل ألّا تكتشفه القطعان إلّا بعد فوات الأوان
    L onların yardıma ihtiyacı, ama beni durdurmak için çok geç olana kadar bu konuda bilemez. Open Subtitles أحتاج لمساعدتهم ، لكن لا يجب أن يعرفوا عن هذا قبل أن يفوت الأوان لإيقافي
    çok geç olana kadar bekleyip de pişman olmak istemiyorum. Open Subtitles ولا أريد الانتظار حتى يفوت الأوان ثم أندم
    Bir şey söylemezsem, çok geç olana kadar bir şey söylenmeyeceğinden kaygılanıyorum. Open Subtitles ولكن أخشي أنه إن لم أقل شيءً فلن يُقال شيءً حتي يفوت الأوان
    Baban, çok geç olana kadar gerçeği fark etmedi. Open Subtitles ولم يدرك الحقيقة حتى فوات الآوان
    Bunu çok geç olana kadar farkedemedim. Open Subtitles لم أكن أعرف حتى فوات الآوان.
    Bunu çok geç olana kadar farkedemedim. Open Subtitles لم أكن أعرف حتى فوات الآوان.
    Çünkü çok geç olana kadar da bana senden bahsetmemişti. Open Subtitles لانه لم يخبرني بشأنك الا عندما اصبح الوقت متأخرا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more