Şu an savunma birimi onun için çok gizli bir dosya açmış. | Open Subtitles | في تلك اللحظة قسم الدفاع فتح ملف جديد سري للغاية |
Dünya başkanı, aileni çok gizli bir uzay görevine çağırdı. | Open Subtitles | رئيس العالم استدعى والديك في مهمة سرية للغاية في الفضاء |
Ben çok gizli bir proje olan Operasyon Hoyvin-Mayvin'de çalıştım! | Open Subtitles | عملتُ على مشروع سرّي للغاية يدعى عمليّة "هويفن - مايفن"! |
Bilmiyorum. Ama bizimkilerse, onları çok gizli tuttukları kesin. | Open Subtitles | لا أعرف , ولكن إن كانت تابعة لنا فلابد أنهم أبقوها فى غاية السرية |
Sekiz yaşındaki kızın, çok gizli savunma dosyalarını mı indirdi? | Open Subtitles | أبنتك التي تبلغ ثمان سنوات قامت بتحميل ملفات بالغة السرية |
çok gizli NSA arşivine girdiğinizi öğrendik. | Open Subtitles | لقد عرفنا أنكِ تسللتِ على معلومات فائقة السرية بأرشيف الاستخبارات |
19. yüzyılın başları için çok gizli ve çok ileri bir teknolojiydi. | Open Subtitles | في بدايات القرن ال19 كانت هذه تقنية فائقة عالية السرية |
Stratejik planlamadaymış. çok gizli güvenlik yetkisi varmış. | Open Subtitles | مختص في التخطيط الاستراتيجي، الترخيص سري للغاية |
Umm, aslında çok gizli bir bilgi ama, buradan gidince muhtemelen öldürüleceğim. | Open Subtitles | انه سري للغاية انا ربما اقتل عندما اكون في الخارج |
Ama kimse anlatmıyor. Çünkü çok gizli. | Open Subtitles | لكن لا أحد يستطيع التحدث عن ذلك لأنّه سري للغاية. |
Bu iş çok gizli olduğundan kurye kullanamayız ne yazık ki. | Open Subtitles | لسوء الحظ لا استطيع ارسال رسولا مع وثائق سرية للغاية. |
çok gizli sanırım. Yine yaban kazlarının peşine düşüyoruz. | Open Subtitles | إفترض انها سرية للغاية مطاردة آخرى فاشلة |
Belki de çok gizli. Yeni bir takip. | Open Subtitles | إفترض انها سرية للغاية مطاردة آخرى فاشلة |
O halde çalıştığın biyoloji çok gizli olmalı. | Open Subtitles | اذن، يجب أن يكون سرّي للغاية أن تكوني بيولوجية |
Eski delil olan uyuşturucular çok gizli bir şekilde taşınıyordu. | Open Subtitles | دليل المخدّرِ القديمِ كَانَ تَحرّكَ في a نقل سرّي للغاية. |
19. yüzyılın başları için çok gizli ve çok ileri bir teknolojiydi. | Open Subtitles | في القرن التاسع عشر كانت هذه شركة في غاية السرية ذو تكنولوجيا عالية |
Bu histeriyi beslemek için çok gizli bir askeri uçak tasarlandı. | Open Subtitles | مركبات عسكربة بالغة السرية.. فكرة صُممت لخلق الهستيريا. |
Uzun süreli uykuya yatırılınca yaşamın uzatılacağını iddia eden çok gizli askeri deneylere mi gönderme yapıyorsun? | Open Subtitles | أتُشير إلى تجارب عسكرية فائقة السرية لإطالة العُمر بواسطة الحث على السُبات؟ |
çok gizli askeri operasyonlar için hayati önemi olan sivil gözetim sağlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نؤمن الرقابة المدنية الحيوية للعمليات العسكرية عالية السرية |
NSS binasında, çok gizli bilgilerin saklandığı bir depo var. | Open Subtitles | ضمن منظمة الأمن القومي هناك دائرة تخزن المعلومات السرية للغاية |
Genellikle ordu sevkiyatları çok gizli tutulur. | Open Subtitles | عادةً ما تبقي شحنات الأسلحة هذه سرية جداً |
Özel operasyonlar, çok gizli ya da girişi yasak bir şey var mıydı? | Open Subtitles | أي شئ فائق السرية أو عمليات خاصة أو العمليات المحظور الاطلاع عليها ؟ |
çok gizli bir toplantıdan üç kilometre ötedeki bir otel odasında vurularak öldürüyorlar. | Open Subtitles | طلق رصاص حتى الموت في غرفة فندق على بعد ميلين من اجتماع سريّ للغاية |
Ellerinde bu ülkenin güvenliği için hayati önemde, çok gizli dokümanlar var. | Open Subtitles | كما حصلت على وثائق سرّية للغاية.. مهمة لأمن هذه البلاد |
Omnidory 9000 çok gizli bir savaş robotu. | Open Subtitles | أومنيدرويد 9000 هو نموذج آلي سري للغايه للمعارك |
Bunlar çok gizli ClA dosyaları. | Open Subtitles | هناك وثائق سرية من وكالة المخابرات المركزية |
Wiley'nin çok gizli bilgilere erişim yetkisi varmış. | Open Subtitles | إنه يمتلك تصريح أمني عالي السرية. |