Sosyal hayatımı açığa çıkaracaksan, Çok hüzünlü bir manzara görürsün. | Open Subtitles | إن كان هذا رأيك في حياتي العامة فإنه حزين جداً |
Hepsi ağlıyorlardı. Çok hüzünlü bir manzaraydı. | Open Subtitles | لقد كانوا جميعاً يبكون والجميع حزين جداً |
Dostum karışık kasetin Çok hüzünlü olmuş. | Open Subtitles | يا صاح، مجموعتك تِلك حزينة للغاية. |
Çok hüzünlü bir hikâye. | Open Subtitles | إنها قصّة حزينة للغاية. |
Çok hüzünlü. Çaldığın her parça Çok hüzünlü. | Open Subtitles | يبدو حزيناً كل ماتعزفه يبدو حزيناً |
Çok hüzünlü. Çaldığın her parça Çok hüzünlü. | Open Subtitles | يبدو حزيناً كل ماتعزفه يبدو حزيناً |
Ayrıldılar ama hala onu unutamadı. Çok hüzünlü bir durum. | Open Subtitles | انفصلت، لكن لا زلت معلق هذا محزن |
Bu Çok hüzünlü. Sana katılmıyorum. | Open Subtitles | هذا محزن جداً، لا أوافقك الرأي |
Çok hüzünlü birisiniz, Bay Kent. | Open Subtitles | "أنت رجل حزين جداً ، يا سيد "كنت |
Çok hüzünlü... | Open Subtitles | ...حزين جداً |
- Çok hüzünlü. - Rahatlamama yardımcı oluyor. | Open Subtitles | -إنها حزينة للغاية تساعدني على التركيز... |
Bu Çok hüzünlü bir hikaye. | Open Subtitles | إنها قصة حزينة للغاية |
Çok hüzünlü bir an yeni ant içmiş Başkan Kirkman teröristlerin saldırdığı bölgede ilk ziyaretini gerçekleştiriyor. | Open Subtitles | لحظة حزينة للغاية الرئيس (كيركمان) الذى أدى اليمين حديثًا حيث أول زيارة يقوم بها تكون إلى موقع الهجوم الإرهابي |
Çok hüzünlü, değil mi? | Open Subtitles | هذا محزن .. أليس كذلك ؟ |
- Sen bir azizesin. - Tanrım, Çok hüzünlü. | Open Subtitles | أنت قديس هذا محزن جداً |
Bu Çok hüzünlü. | Open Subtitles | هذا محزن أنت تبدو كباندا عجوز |