Yani çok hızlı bir şekilde alıyor gibi görünmekteler. | TED | لذا يبدو أنهم قادرون على الإكتساب بسرعة كبيرة. |
İşte nelerin olabileceği: Bu virüs çok hızlı bir şekilde bütün dünyaya yayılıyor ve | TED | هذا ما يمكنه أن يحدث. يمكنها الإنتشار في جميع أنحاء العالم بسرعة كبيرة جداً. |
NATO, çok hızlı bir şekilde harekete geçebilecek taşınabilir bir birime sahip. | TED | لدى حلف شمال الاطلسي وحدة متنقلة يمكن نشرها بسرعة كبيرة. |
Ve daha önce hiç görmedikleri bu biyolojik çeşitlilik arasında dikkatlarini çok hızlı bir şekilde çeken bir tür buldular. | TED | خلال كل هذا التنوع البيولوجي الذي لم يروه من قبل, وجدوا نوع لفت انتباههم بشكل سريع. |
Ülkeler çok hızlı bir şekilde 150 limitine ulaşabiliyor sonra tahmin edebileceğiniz üzere durağanlaşıyor ve artmaya devam etmiyorlar. | TED | الدول تنطلق بسرعة باتجاه علامة 150 تلك، ثم تستقر، ولا تستمر في الواقع بالصعود كما تتوقعون. |
- çok hızlı bir şekilde büyüyorum. | Open Subtitles | أنا تنمو بمعدل متسارع. |
çok hızlı bir şekilde gerçekleşti ama... | Open Subtitles | حسناً, لقد حدث الأمر سريعاً جداً ..لكن |
Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde sadece bir delikten bol miktarda iliği çekmenizi ya da çıkarmanızı sağlar. | TED | فتمكننا من النضح بسرعة كبيرة أو شفط، نخاع عظمي غني جدا بسرعة كبيرة من ثقب واحد |
Çin'de büyüme başladı. Çinliler, çok hızlı bir şekilde A.B.D. ile olan arayı kapattı. | TED | انطلق النمو فى الصين. وبدأ الصينيون اللحاق بالركب بسرعة كبيرة مع الولايات المتحدة. |
Ve böylece yiyecekler çok hızlı bir şekilde taşınabildi. | TED | و الغذاء بطبيعة الحال يتلف بسرعة كبيرة. |
Sınıftaki insanlar... çok hızlı bir şekilde dili öğreniyorlar. | Open Subtitles | يتعلمون اللغة بسرعة كبيرة انهم يقتربون منى |
çok hızlı bir şekilde yaklaştım, görüldükten sonra dikkatim dağıldı ve ben O'nun resmini çekemeden O benim resmimi çekti. | Open Subtitles | أنا اقترب بسرعة كبيرة جدا و قد رآنى الخصم و تشتت إنتباهى و قد إلتقطت صورتى قبل أن أتمكن من إلتقاط صورة لها |
Bunun karşısında duran tek bendim, şu an öldüysem, eminim ki çok hızlı bir şekilde harekete geçmişlerdir. | Open Subtitles | و كنت أنا الوحيد الذي يقف في طريقه و الآن ذهبت أنا متأكد من أنه سوف يمضي قدما بسرعة كبيرة |
Her şey çok hızlı bir şekilde gelişti. | Open Subtitles | لا اعلم كيف, و لكن الموضوع اصبح جدياً, بسرعة كبيرة |
Onları teker teker ve çok hızlı bir şekilde avlamış. | Open Subtitles | لقد تمّ قتلهم واحداً تلو آخر بسرعة كبيرة |
çok hızlı bir şekilde 5G ye çıktım ve... görüntü çok sisli olmaya başladı. | Open Subtitles | انظر .. ذهبنا بسرعة كبيرة لنصل إلى ج5. وأيضاً ما يحدث لي بالنسبة على أية حال، |
Onlar tüketici ve üretici olurlar ve yerel economi çok hızlı bir şekilde gelişmeye başlar. | TED | سيصبحون منتجين ومستهلكين والأوضاع الإقتصادية المحلية ستزدهر وتتصاعد كدوامة بشكل سريع جدا. |
Ama yetenek seviyeri çok hızlı bir şekilde artıyor. | Open Subtitles | لكن مستويات مهاراتهم تتحسن بشكل سريع جدا |
Ayrıca modelleme çalışmaları var; genetiği değiştirilmiş bu sivrisineklerden az sayıda salınması durumunda bile, çok çok hızlı bir şekilde eliminasyonun başarılabileceğini gösterdi. | TED | هناك أيضا نماذج عملية التي أثبتت أنه حتى عند إطلاق سراح مجرد عدد قليل من هذا البعوض المعدل وراثيًا فستتمكن من تحقيق الإبادة بشكل سريع جدًا. |
David taşı şöyle sardığı zaman, sapanı muhtemelen saniyede altı ya da yedi devirde sarıyor ve bu da demek ki taş atıldığında, çok hızlı bir şekilde ileri gider, muhtemelen saniyede 35 metre. | TED | عندما يديره داوود هكذا، يدير السرج حوله بشكل مناسب بسرعة ست أو سبع عدات في الثانية، وهذا معناه أنّه عندما تنطلق الصخرة، فستنطلق للأمام بسرعة هائلة، من المحتمل أن تنطلق بسرعة 35 مترا في الثانية. |
Bay Jackson'ın organları çok hızlı bir şekilde yaşlanıyor. | Open Subtitles | "الأعضاء الداخليّة للسيّد (جاكسون) تشيخ بمعدل متسارع" |
Çığlık atabilmek için zar zor bir şansı vardı herşey çok hızlı bir şekilde oldu. | Open Subtitles | ...بالكاد حظيت بفرصة للصراخ حدث كل هذا سريعاً جداً |