"çok heyecanlıydı" - Translation from Turkish to Arabic

• كانت سعيدة
• كانت متحمسة
• كان متحمسا
• كان متحمساً
• كان فرحاً جداً
• متحمسا جدا
• متحمساً جدا
• متحمساً جداً
• كان ذلك مثيراً
• كان الأمر مثيراً
• كانت متشوقة جداً
• لقد كانت مثيرة

Bitirmek için gittim ama şu aptal röportaj için çok heyecanlıydı.
, ذهبت إليها لفعل هذا لكنها كانت سعيدة بشأن المقابلة

Biliyorum. Üniformasının içinde harika görünüyordu, ve çok heyecanlıydı.
أعرف, لقد بدت مدهشة جدا في زيها الرسمي وهي كانت متحمسة جدا

Ama o web sitesi başlatmak için çok heyecanlıydı.
لكنه كان متحمسا جدا لإطلاق موقع الإنترنت

Brian beni "Dinozorlarla Yaşam" programına götüreceği için çok heyecanlıydı.
براين كان متحمساً جدا لأخذي لرحلة مع الديناصورات ليلة البارحة

çok heyecanlıydı.
كان فرحاً جداً.

çok heyecanlıydı bu konuda.
لقد كان متحمساً جداً حيال الأمر

çok heyecanlıydı.
كان ذلك مثيراً جداً

Oh, Jane teyze, çok heyecanlıydı.
عمّة "جاين" لقد كان الأمر مثيراً

Süpürge numarası için çok heyecanlıydı ama sen hiç tepki göstermedin.
لقد كانت متشوقة جداً لعمل رقصة المكنسة تلك و لم تعطها أي شئ

- çok heyecanlıydı.
- لقد كانت مثيرة .

Benle olan ilişkisi bakımından çok heyecanlıydı.
ومن حيث علاقتها معي, لقد كانت سعيدة حينها.

Oyuncularla tanışacağı için çok heyecanlıydı, özellikle de Warner Purcell'le.
كانت سعيدة جداً لرؤية طاقم التمثيل و خاصة " وارنر بورسيل"

çok heyecanlıydı. Tam beş tane elbise almıştı.
لقد كانت متحمسة جدا لقد جربت خمسة فساتين

Seneye liseyi bitireceği için çok heyecanlıydı.
كانت متحمسة جداً للتخرّج من المدرسة الثانوية العام القادم

Ama ayarladığı bir maçla alakalı çok heyecanlıydı.
لكنه كان متحمسا بخصوص لعبة كان قد أعد لها

Kardeşi için bunu yaptığı için çok heyecanlıydı.
كان متحمسا لفعل ذلك من أجل أخيه

Jimmy çok heyecanlıydı, görseniz, o seçilmiş sanırdınız.
جيمي كان متحمساً لمجرد التفكير في أنه سيترقى

Raymond çok heyecanlıydı.
"رايموند" كان متحمسا جدا.

John sizinle tanıştığı için çok heyecanlıydı.
جون كان متحمساً جدا عندما راك

Ekipmanları götüreceği için çok heyecanlıydı.
كان متحمساً جداً عندما غادر المتجر

Biliyorum, fakat Rose çok heyecanlıydı, ve biliyorsun, biraz dışarıya çıkıp erkeklerle tanışması gerekiyordu.
أعلم ولكن (روز) كانت متشوقة جداً وتعلمين أنها بحاجة ماسة لتخرج وتقابل شباناً