"çok küçük bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • صغيرة جداً
        
    • صغيرة جدا
        
    • صغير جداً
        
    • جزء صغير
        
    • صغير جدا
        
    • صغير جدًا
        
    • صغيراً جداً حين
        
    • جزء ضئيل
        
    • صغيرة جدًا
        
    • بالغ الصغر
        
    Tüm bu gördüğünüz çok küçük bir kum tanesi. TED هذه حبة صغيرة جداً من الرمل، هذا الشيء كله.
    O zamanlar sadece birkaç kişiden oluşan çok... ...küçük bir örgüt olarak bu meseleyi nasıl... ...ele alacağımızı düşünmeye başlamaya çalışmak bile... ...büyük bir zorluktu. TED وبالنسبة لما كان ثم منظمة صغيرة جداً من مجرد عدد قليل من الناس، يحاول حتى البدء في التفكير كيف يمكن معالجة التي وكان تحديا هائلا.
    Fotoelektrik aerosol sensöre çok küçük bir örnek koyarsam hem örneği kaybederim hem de düzgün bir sonuç alamam. Open Subtitles لقد وجدت عينات صغيرة جدا بواسطة الكاشف الهوائي الضوئي وأنا على وشك فقد العينيات وعدم الحصول على جواب واضح
    O günlerde Karaçi'de tek odalı çok küçük bir evde yaşıyorduk TED في تلك الأيام، كنا نعيش في منزل صغير جداً من غرفة واحدة في كراتشي
    Biliyorsun, George, bu işin çok küçük bir kısmı. Çok küçük. Open Subtitles جورج.انت تعرف ان هذا جزء صغير من العملية جزء صغير جدا
    çok küçük bir oyuncu kadrosu var. Son kurguyu sen yapabilirsin. Open Subtitles طاقم ممثلين سوف يكون صغير جدًا يمكنكَ الحصول على الصورة الأخيرة
    Belki de bu aralarındaki en büyük gruptur. Ve bir de çok küçük bir grup vardır. TED وهذه على الأغلب هي المجموعة الأكبر على الاطلاق وهنالك مجموعة صغيرة جداً
    Kendi sağlığımız veya sevdiklerimizin sağlığı söz konusu olduğunda ödemek için çok küçük bir fiyat. TED وبتكلفة زائدة صغيرة جداً عندما تكون صحتنا أو صحة أحبائنا على المحك.
    Gezegenimizin yüzeyinin aslında insan yaşamı için yaşanabilir olan ve burada sıkıştığımız çok küçük bir kısmı var. TED هناك فقط قطعة صغيرة جداً على سطح كوكبنا في الواقع صالحة لحياة الإنسان، ومحشورون هنا في المكان الذي نعيش فيه جميعاً.
    Fena halde ayak kokan Limburger peynirinden çok küçük bir parça alarak Afrika sıtmalı sivrisineklerini çekmeyi denedik. TED حاولنا، بقطعة صغيرة جدا من جبن ليمبورجر، و التى رائحتها كريهة كرائحة الأقدام، لجذب بعوض الملاريا الأفريقي.
    Fakat ilk zamanlarda aşağılara inebileceğim tek yol bir denizaltının, çok küçük bir denizaltının içine yatarak en aşağılara doğru inmekti. TED منذ فترة طويلة, كانت الوسيلة الوحيدة للوصول الى القاع هي الغواصة, غواصة صغيرة جدا و الغوص الى الأسفل.
    Bu, çok küçük bir heykel olduğu için hiçbir şeyin ters gitmemesi lazım. TED ولأن المنحوتة صغيرة جدا فهذا يعني أنه ليس هناك مجال للخطأ.
    Çok ama çok küçük bir ülke Güney Afrikada. TED و هي بلد صغير جداً جداً في جنوب أفريقيا أيضاً
    Beni ailenle tanıştırmaya hiç getirmemene şaşırmamak lazım. çok küçük bir evleri var. Open Subtitles لا عجب في انك لم تأخذني إلى مقابله عائلتك انهم يملكون بيت صغير جداً
    Artkafa kemiğinde çok küçük bir parça eksik. Oraya bir darbe gelmiş olmalı. Open Subtitles هناك جزء صغير مفقود على العظم القذالي، لابد أنّ شيئاً ما ضربه هناك.
    Büyük bir uzay gemisiyle yukari çikmis ama çok küçük bir alaninda yasiyormus. Open Subtitles سافر في سفينة فضائية كبيرة لكن الجزء الذي جلس فيه صغير جدا
    Muhtemelen daha önce hiç duymadığınız çok küçük bir mikro organizmayla tanışın: Proklororokus. Gerçekten inanılmaz bir varlık. TED أود أن أعرفكم على كائن مجهري صغير جدًا الذي ربما لم تسمعوا عنه إطلاقاً: اسمه بروكليروكوكس، وحقيقةً إنه كائن صغير مذهل.
    Ben sana kızgınken evrenin çok küçük bir yer olduğunu göreceksin. Open Subtitles ستجدين الكون صغيراً جداً حين أكون غاضباً منكِ
    Örneğin tüm Web'in, Wikipedia'nın küçük, çok küçük bir kısmını başka bir dile, İspanyolcaya çevirmek. TED على سبيل المثال ,ترجمة جزء ضئيل جداً جداً من الانترنت ,موقع ويكيبيديا, الى لغة اخرى, وهي الاسبانية
    Tamamıyla aynı hikaye. çok küçük bir detay. TED إنها تمامًا نفس اللعبة. ميزة صغيرة جدًا.
    O sana iyi geliyor. Ona ihtiyacın var. çok küçük bir kalple Dünya'ya geldim diye mi? Open Subtitles لأنّني ولدتُ بقلب بالغ الصغر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more