"çok küçüktü" - Translation from Turkish to Arabic

• كانت صغيرة
• صغير جداً
• صغيرة جداً
• صغيرا جدا
• كان صغيراً
• صغيراً جداً
• لقد كان صغيرا

Sophy annesini kaybettiğinde çok küçüktü, ama çok fazla sorumluluk yüklendi.
صوفي كانت صغيرة جداً عندما فقدت أمها و تحملت مسؤوليات جمة

Zaten bir cep telefonuna sahip olmak için çok küçüktü.
لقد كانت صغيرة على امتلاك هاتف نقّال على أي حال

Hepimizin bildiği hikâyeye göre, şu anda gördüğümüz muazzam evren bir zamanlar çok küçüktü, hayal edemeyeceğimiz kadar küçük.
كما تقول القصة التقليدية, الكون الواسع الذى نراه اليوم كان صغير جداً,

Tüm adayları tek tarafa sığdırmak için kullanmam gereken yazı tipi çok küçüktü ve yaşlı seçmenlerin bunları okumakta zorlanacağından korktum.
كان الخط الذي علي استخدامه لوضع كل المرشحين في جهه واحدة صغير جداً وكنت قلقة من ان كبار السن من الناخبين سيجدون صعوبة في قراءتها

En son görüştüğümüzde çok küçüktü. O çok güzel.
..كانت صغيرة جداً حينما غادرتوا جميلة جداً

Bu yüzden o ceset izi çok küçüktü.
وهذا هو السبب في أن chaloutline يبدو صغيرا جدا.

Annesini hatırlamak için çok küçüktü, ama hep bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydı.
فقد كان صغيراً ليتذكر والدته ولكنه دوماً ما علم أن هناك شئ مفقود

Aslında filmi izlemeye davetli değildi, daha çok küçüktü.
و لم يكن قد حضر السينما من قبل . فقد كان صغيراً جداً على ذلك.

Onu aldığımda çok küçüktü, ayakkabının içinde uyuyabiliyordu.
لقد كانت صغيرة جدا عندما حصلت عليها لقد كأن بإمكانها أن تنام في حذائي

Yüzmek için çok küçüktü. Yani, ben kendim çok az yüzüyordum..
كانت صغيرة على السباحة اقصد انا كنت بالكاد اسبح.

Botları çok küçüktü.
في مركب صغير جداً.

çok küçüktü, onu görmedim.
. انه صغير جداً.

Ve hatırlıyorum da, çok küçüktü.
وأتذكر بأنه كان صغير جداً

Daha çok küçüktü, beş yaşındaydı. Ben de çok az kaldım orada. -Niçin?
كانت فتاة صغيرة جداً في الخامسة من عمرها ، و كنت قد عُّيّنت مؤخرًا

Evet. Evet. Cüceler grubu kuracaktım ama elleri çok küçüktü enstrümanları tutamadılar.
نعم , أتعلم أنني كنت سأقوم بتشكيل فرقة من الأقزام ,لكن أيديهم صغيرة جداً

Ve o çok küçüktü, "Vay canına, o çok tatlı." Avalanna ellerini kulaklarına koydu Daha sonra, "Sorun ne?" dedik.
وإنّها صغيرة جداً ولطيفة جداً كذلك. أفالنّا وضعت يدها على أذنيها، وكان جاستن يغنّى لها.

Bardak çok küçüktü, bu yüzden yaptığı şekerlerin bir kısmını çıkarmak oldu.
الكوب كان صغيرا جدا لذا فالحل كان

Kardeşimiz öldüğünde de çok küçüktü.
وقد كان صغيرا جدا عندما مات اخينا

Yuvasından atlamak için bile çok küçüktü.
منذ كان صغيراً , كان أصغر من أن يستطيع أن يقفز على السرير

Valiyle iyi bir iş yaptın ama o senin için çok küçüktü.
لذا ، تعلم ، لديك صفقة جيّدة مع العمدة لكنّه كان صغيراً جداً بالنسبة لك

çok küçüktü, 7 ya da 8 yaşındaydı ama bayılırdı.
لقد كان صغيرا ، في السابعة أو الثامنة لكنه اعتاد أن يحبها