Hareket eden parçası yok sadece, ve çok çok sessiz. | Open Subtitles | فقط أنه ليس به أجزاء متحركة و لهذا هو هادئ جداً جداً |
Çok güzel. Çok saf, Çok huzurlu, çok sessiz. | Open Subtitles | ، إنه جميل جداً ، ونقي جداً مكان هادئ جداً |
Genel kanaat olarak, çok sessiz sakindi, pilotluk yeteneği vasat veya vasatın altındaydı, İngilizce'si çok kötüydü, yani, onun davranış tarzını size anlatmak için hakkında söyleyebileceklerimin hepsi bu. | Open Subtitles | هو كان هادئ جدا و لديه مهارات طيران متوسطة أو دون ذلك لغته الأنجليزية ضعيفة جدا |
İşinize odaklanmanız için çok sessiz bir ortama ihtiyacınız olmalı. | Open Subtitles | لن يكون هناك مشكله ان تعملى فى البيت بما انه هادئ للغاية |
İki ay sonra döndüğümde 26 çocuk çok sessiz görünüyorlardı. | TED | وعدت بعد شهرين ، وقام الأطفال جميعا بالبحث، بصورة هادئة جدا. |
Daire, çok sessiz. Hiç olmadığı kadar sessiz. | Open Subtitles | الشقة هادئة جداً لم يسبق أن كانت بهذا الهدوء |
çok sessiz. Alιşmak zaman alιyor. | Open Subtitles | المكان هادئ ، يحتاج المرء بعض الوقت للتعود عليه |
Buranın çok sessiz olması gerekir, bir kilise gibi. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون هادئاً جداً هنا، كما في الكنيسة |
çok sessiz burası Hiçbir ses yok | Open Subtitles | المكان هادئ جداً هنا ليسَ كالمكان الذي كنتُ أعيش فيه |
Burası gayet sakin bir mahalledir. çok sessiz ve güvenlidir. | Open Subtitles | هذا حيّ آمن للغاية، هادئ جداً وآمن ،وهادئٌ جداً |
Kusura bakmayın, dayanamadım. çok sessiz. | Open Subtitles | آسف لم أتمكن من المقاومه المكان هادئ جداً |
Burası çok sessiz bir yer. Efendim, bir sorun olmadı. | Open Subtitles | انه موقف هادئ جدا لم يكن لدينا اى مشاكل، يا سيدي |
Küçük, sadece birkaç evi olan çok sessiz bir yer. | Open Subtitles | أنه صغير جدا; فقط بعض المنازل, وهو حقا مكان هادئ جدا. |
İşinize odaklanmanız için çok sessiz bir ortama ihtiyacınız olmalı. | Open Subtitles | لن يكون هناك مشكله ان تعملى فى البيت بما انه هادئ للغاية |
çok sessiz olacağım! | Open Subtitles | يجب أن تهدأي و تلعبين بالخارج سأكون هادئة جدا |
Ancak çok sessiz ve de dikkatli olmamız gerek. | Open Subtitles | لكن عليك ان تكونِ هادئة جداً و ان تكونِ حذرة جداً |
Yatak odana çıkmanı ve çok sessiz olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى غرفتك وأريدك أن تبقى هادئاً جداً |
Madem doğru yolun hangisi olduğunu bilmiyorsun çok sessiz olup sana ne yapman gerektiğini söyleyen içindeki o küçük sesi dinlemelisin. | Open Subtitles | إذا لم تكن تعرف الطريق الصحيح يجب أن تكون هادئا جدا وتستمع لذلك الصوت الصغير الذي في دماغك والذي يخبرك ماذا تفعل |
Evinizin önünden havalanmaktan bahsediyorum, çok sessiz olmalısınız. | TED | كنت أعني أنه لكي تكون قادرة على الاقلاع من منزلك ، يجب أن تكون هادئة للغاية. |
Evet, çok sessiz bir şekilde çiftçinin odasına girdik. | Open Subtitles | تسلّلنا إلى غرفة المُزارع، بهدوء تام |
İçeride çok sessiz olsan iyi edersin dostum. | Open Subtitles | يجدر بك أن تكون صامتاً للغاية هناك يا صديقي |
Bazen çok sessiz oluyor. Bu bizim için mi, onlar için mi kötü? | Open Subtitles | الجو هادئ منذ فترة هل هذا سيء لنا أم سيء لهم؟ |
O çok, çok sessiz, ve çok da garipti. | Open Subtitles | ،لقد كان شخصاً هادئاً للغاية . وكان غريباً |
Ama onlar farklı. Onlar çok sessiz, burada olduklarını anlamazsın bile. | Open Subtitles | انهم مختلفون، هادئون جدا انك حتى لن تلاحظ انهم في الجوار |
Evet, böyle. çok sessiz ol. | Open Subtitles | أجل، هذه هي كن هادئًا للغاية |