Onlara gerçekten değer verirdi. çok tatlı bir adamdı ve onu ölesiye severlerdi. | Open Subtitles | حفل دوماً بأمرهن حقاً فهو لطيف للغاية ممّا أسر قلوبهن |
Ama çeneni kırdıktan sonra çok tatlı bir adam oldun. | Open Subtitles | لكن بعد خلع فكك, جعلك لطيف للغاية |
Celine huzursuzluğuma rağmen, iyi bir oyuncu ve çok tatlı bir kız çıktı. | Open Subtitles | أحداهما، سيلين، على الرغم من هواجسي، أثبتي بانك ممثلة قديرة و فتاة حلوة جدا. |
çok tatlı bir kızdı. Sevinç dolu, bir melek gibi. | Open Subtitles | كانت فتاة حلوة جدا طيبة القلب,كالملاك |
Buna inanamıyorum. Bunu nasıl başardınız? Dougie çok tatlı bir çocuk fakat... | Open Subtitles | لا أصدق , كيف نجحت ... دوغ ولد لطيف و لكن |
Söylemeden duramayacağım, Cal, çok tatlı bir bebek oldun. | Open Subtitles | اذا كنت لا تمانع قولي... ولكنك طفل صغير لطيف |
çok tatlı bir şey. | Open Subtitles | انه لطيف هل هو ؟ |
Olabilir, ama çok tatlı bir yanı da var onun. | Open Subtitles | ربما لكن ... هناك جزء منه لطيف للغاية |
çok tatlı bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل لطيف للغاية. |
Sen çok ama çok tatlı bir adamsın. | Open Subtitles | أنتَ رجل لطيف للغاية |
çok tatlı bir adam. | Open Subtitles | رجل لطيف للغاية |
Bence çok tatlı bir çocuk. | Open Subtitles | أعتقد أنه لطيف للغاية |
Çok ama çok tatlı bir eviniz var. | Open Subtitles | لديك منزل لطيف للغاية |
Skipper, sen çok tatlı bir erkeksin. | Open Subtitles | ربان، أنت رجل حلوة جدا. |
Sen çok tatlı bir kız gibi görünüyor , | Open Subtitles | يبدو أنك مثل فتاة حلوة جدا ، |
Senin sayende. çok tatlı bir şekilde benimle ilgilendiğin için. | Open Subtitles | شكراً لك , لأنك كنت لطيف و اهتممت بى |
Kocası iyi adam ve eşide çok tatlı bir bayan. | Open Subtitles | زوج وهو رجل لطيف و زوجته، هي... سيدة لطيفة |
çok tatlı bir şeytansın. | Open Subtitles | أنت شيطان صغير لطيف |
çok tatlı bir şeytansın. | Open Subtitles | أنت شيطان صغير لطيف |
çok tatlı bir şey. | Open Subtitles | انه لطيف هل هو ؟ |